Ölü Canlar'ın konusunu ona Puşkin vermiştir. Romanın temeli olan dolandırıcılık olayı, gerçek bir olaydır ve o kurnazca düzeni Puşkin'in çiftliği çevresinde bir dolandırıcı uygulamıştır. Puşkin bu olayı şiirle yazmak istiyormuş, fakat konuyu, Gogol'ün elinde daha çok işe yarayacağını düşünerek, ona vermiş; verirken de, 'Bunu sizden başkasına vermezdim.' demiş. 1835'te Puşkin'e, 'Ölü Canlar'a başladım. Bu konu eğlenceli bir romana çok elverişli.' diye yazan Gogol, gerçekten de, konuyu başlangıçta güldüren yanı ile ele almış, fakat gittikçe değişerek yapıtına bir dram havası vermiştir. Puşkin ilk bölümleri okuduktan sonra, 'Tanrım, Rusya ne mahzun ülke!' demekten kendini alamamış. Bu söz Gogol'ü çok düşündürdü. Çünkü bu romanla, okurları sade güldürmekle kalmayacağını, çok daha büyük ve ciddi sonuçlar elde edeceğini ve acı etkiler uyandıracağını anlamıştı.
(Önsözden)