İzin günleri gruplar halinde o küçük Ege kentine dağılıp da ezik, ürkek, kimliksiz, bacaklarımız birbirine dolaşarak yürürken kentin ayaktakımı itlerinden sakınmak için durmadan kal- dırım değiştirir, birbirimize iyice sokulup kol kola girerdik. Bu sırada esnaf, kapı önlerine çıkar ve tezgâhtarlar gereksiz yere kapı önlerini sularken apış aralarını kurcalayarak sırıtırlardı. Kent ağzını açıp bizi yutmaya hazır beklerdi.