Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ölüler Nasıl Düşler

Lydia Millet

Ölüler Nasıl Düşler Sözleri ve Alıntıları

Ölüler Nasıl Düşler sözleri ve alıntılarını, Ölüler Nasıl Düşler kitap alıntılarını, Ölüler Nasıl Düşler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanlar tutku istediklerini söylediklerinde kastettikleri yenilik hissiydi; güzel olan yerine onaylanmışı istiyorlardı; mücadele yerine dışarıdan bakılınca güçlükle kazanılmış gibi görünen kolay bir zaferdi istedikleri."
Ruhu ruh yapan özlemdir. O olmadan ruh boş kalır, unutulur gider..
Reklam
Zaman ilerledikçe düzlüklerden dağlar yükseldi, sonsuz sevgiyle mucizeler çoğaldı. O mucizeler hayvanlardı.
Sayfa 230Kitabı okudu
İçerleme denen şey zehir gibidir. İçin için tüketir insanı.
Peki ölüm ilkmiş, sonmuş fark eder miydi? Diyelim ki bir hayvan, türünün son örneğiydi, mesela bir kangru faresi. Türünün son örneği olduğunu, dünyaya bir daha onun gibi bir fare gelmeyeceğini bilmiyordu. O zaman bu ölümü diğer ölümlerden ayıran neydi ki? Dünya bu kaybı sezer miydi acaba? Her halükarda belli bir yaşam biçimi, varoluş kütüphanesinden koca bir cilt kitap giderdi. Bunun ardından muhakkak diğerleri de aynı kadari paylaşacaktı. ..bir tek zaman gösterecekti bu kaybı, bir tek zaman gösterecekti dünyanın yüzlerce,binlerce, milyonlarca gizeminin elinden alındığını. Güvercinlerle rakunlardan başka bir şey kalmayacaktı geriye.
Sayfa 164Kitabı okudu
"Ben ruhundan bahsediyorum T. Ne yazık ki ruhun, varlığının özü hep yalnız kalacak. " "Herkes öyle değil mi zaten?"
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Güzel düşünceler nerede ol olsun değişmezdi. İster türünün son örneği ol ister yalnız kalmakla yüzleş, güzel düşünceler anlamından bir şey kaybetmezdi, hemde hiçbir zaman.
Sayfa 238Kitabı okudu
Bir başına kalınca ne yapılırdı ki? Yalnızlığa bir çare aranırdı.
Sayfa 236Kitabı okudu
Senin neslin istemenin elde etmek olduğunu sanıyor. Fakat bu koca dünyada çoğu insan için istedikleri şeylerin hayatlarıyla, yaşadıkları hayatla bir alakası yok.
Binlerce kilometrelere içinde, engin denizler boyunca kendi türünün tek örneğiydi o. Hangi insan böyle bir sıla hasreti çekmiştir ki?
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Peki, çocukluğundan itibaren ya ışıkları değil de asıl ışıkların arasındaki karanlıkları düşlemişse?
Sayfa 230Kitabı okudu
Bir sey ancak yok olmaya yüz tuttuğunda nihayet yüce ve güzel bulunurdu.
Sayfa 233Kitabı okudu
İç çekme ihtiyacını, içe çekilen nefesin verilirken yarattığı hissi biliyordu; iç çekmek bir düşünce değildi ama. düşüncenin yerini tutardı, duyulan kedere ya da yakınlığa, uzun zamandır taşınan ağır bir yükün bırakılmasına delalet ederdi.
Çocukken şimdide yaşardı; şimdi gelecekte yaşıyordu; yakında, hem de çok yakında geçmişte yaşayacaktı, geçmişe özlem duyan, baş sallayıp duran bir ihtiyara dönüşecekti.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.