~Ölüm bir varmış bir yokmuş~
Jose Saramago'nun Mehmet Necati Kutlu tarafından çevrilerek edebiyatımıza kazandırılan bu eseri aklımızı başımızdan almaya yetecek ölçüde etkileyici. Bir okur olarak örneğine hiç rastlamadığım bir konu ele alan Saramago, bir ülkede bir gün ölümün artık işini askıya almasıyla başlayan kaosu, ortaya çıkan dengesizliği sağlamak adına sistemin ve arka plandakilerin neler yapabileceğini bize hayal ettirmekle kalmıyor adeta yaşatıyor. Ölümle yaşam arasında sıkışan ve aylarca bekleyen yaşlı ve hasta insanlar, en büyük sitemde söz sahibi olduklarını düşünen mezar levazımatçılar, yaşam boyu hayat sigortası yapan fakat ölümsüzlükle anlaşamayan sigortacılar ve dahası.. Yaşamın bitmesi aslında bütün düzen ve sistem için gerekli olduğunun yadsınamaz gerçeğiyle, ölümün tekrar ortaya çıkıp iş yükünün ne kadar ağır olduğunu, neler hissettiğini anlayabileceğim kadar yakınlaştığım hatta soğuk ellerine ve Latince kemik adlarından ibaret olan kalbine dokunduğum bir hayal gücünde kayboldum.
Müthişti.
Keyifli okumalar
10/10
