Umarım bu küçük eser okuyucuyu hem güldürecek hem aglatacaktır. Zaten benim hayatım ezdad (zıtlar) ile doludur. Bana hayatımda kralsofrasında oturmakta nasip olduğu gibi, bir kuru sarmısak sapına muhtaç olmakta mukaddermiş. Kral sofrasında hicaz'da oturdum. Sarmısak sapını da sofya'da tutuklu iken açliktan yemeye çalıştım: kuru olduğundan bogazimda geçmedi. Ne diyelim mukadderatim böyle imiş. Bugünkü halime yüz binlerce şükür eder. Allah Zülcelal'den kusurlarımı affını niyaz ile okuyucularıma iki cihan saadeti dilerim.
"Hocam, çıkmıyor bu can... Bir haftadır Cenâb-ı Hakk'a yalvarıyorum, «Yâ Rabbi al şu emânetini.» diyorum almıyor. Akşamdan dövüyorlar... Sabahleyin kendimi beton üzerinde buluyorum."
İman öyle paha biçilmez bir pırlantadır ki ;
Kazanılması kolay, fakat muhafazası son derece müşküldür
İns ve cin şeytanlarından onun pek çok düşmanları vardır