Aşkın size hep yersiz göründüğünü, hiç anlamadığınızı, sevmekten hep kaçındığınızı, hep sevmeme özgürlüğüne sahip olmak istediğinizi söylersiniz. Mahvolduğunuzu söylersiniz. Nerede ve nasıl mahvolduğunuzu bilmediğinizi söylersiniz.
Sorarsınız: Ölüm hastalığı neden ölümcüldür? Cevap verir: Ona yakalanan onu taşıdığını, ölümü taşıdığını bilmediğinden. Üstelik ölecek bir yaşamı olmadan öleceğinden, hiçbir yaşamda, hiçbir zaman ölmeyi bilmeyeceğinden.
Bu bedenden çıkmak, başkalarının bedenine, kendinizinkine geri dönmek, kendinize doğru dönmek isterdiniz, bir yandan da bunu yapmak zorunda olduğunuz için ağlarsınız.