Ölüm Sekeratı ve Kabir Hayatı
Selahaddin MahmudQuotes
İmam Mücahid (Allah ona merhamet etsin) şöyle demiştir:
İnsan kabre konunca önce mezarı konuşur ve şöyle der. "Ben kurtçukların yuvasıyım. Ben yalnızlık yeriyim. Ben gurbet ve gariplik mekanıyım. Ben karanlıkların eviyim. İşte benim senin için hazırladığım şeyler bunlar! Peki sen bana ne hazırladın?"
Vefat ettiği hastalığında İmam Şafiî'nin yanına el-Müzenî girdi ve ona dedi ki;
"Nasıl sabahladın ey Ebu Abdullah?" İmam Şafii;
"Dünyadan göç ettiğim, arkadaşlardan ayrıldığım, kötü amelimle karşılaştığım, ölüm kâsesinden içtiğim, Allah Teala'nın huzuruna varacağım halde sabahladım. Bilmiyorum ruhum cennete mi varacak onu tebrik etsem. Yoksa cehenneme mi varacak onu taziye edeyim." Dedi ve sonra şu şiiri söyledi;
Kalbim katılaşıp yollarım daraldığında
Ümidimi affına doğru merdiven yaptım
Mesajı aldık. Cezekallahu hayr
Ebud Derda (radıyallahu anh) kabirlere otururdu. Bundan dolayı dedi ki; "bana ahiretimi hatırlatan, yanlarından ayrılınca da gıybetimi yapmayan kimselerle oturuyorum."
Kardeşlerim! Sizi korkutuyorum, doğru. Gayret eden öne geçer
İsyankârın kötülüklerine bak, muhtemelen kaybolan askerlerini, yardımcılarının azlığını görüyor. Ne dua eder, ne tefekkür, ne ibret alır ne düşünür. Sancağı düşünce kıyameti kopar, ölüm ona hücum ederek hatalarıyla kuşatır, perde onun için açılır, bahtsızlığını görür. Heyhat, heyhat ki pişman olur da pişmanlığın ona faydası yok! Ayağı kaydıktan sonra sabit tutmak ister, eller yere kapanır. Nasihatin fayda vermediği kimsenin hali budur.
Seleften biri şöyle der; "Eğer müslümanın dışıyla içi eşitse o insaf ve adalet üzeredir. Eğer içi dışından daha hayırlıysa bu fazilettir. Eğer dışı içinden hayırlıysa o adaletsizdir."
"Sana faydalı olacak şeyleri kendin için hazırla. Hazırlığı ertelemekten sakın! Şüphesiz ömür kısadır. Her nefesini son anın bil. Zira o anda ruhun alınabilir. İnsan yaşadığı hal üzere ölür ve öldüğü hal üzere haşredilir."
Sayfa 107 - ÖlümKitabı okudu
Ölüm vaat eden ne doğru söylemiş
Sayfa 16 - Polen Yayınları