Acziyet, şefkatle tutar elimizden getirir bizi kabrin başına.
Biz vermeyiz, o sıyrılır gider kollarımızdan kara toprağın bağrına.
Sonra dizde derman tükenir, usulca ilişiriz taze açılmış çukurun bir ucuna.
Topraktan yükselen buğudan sanırız yanmasını ciğerimizin.
Oysa toprak değil,acziyettir ciğerimizi yakan o anda.