Ölümcül Hastalık Umutsuzluk

Soren Kierkegaard
Sokrates, ruhun ölümsüzlüğünü, ruhun hastalığının (günahın) ruhu yok etmedeki güçsüzlüğüyle kanıtlıyordu. Aynı şekilde, insanın sonsuzluğu, umutsuzluğun ben'i yok etme güçsüzlüğüyle, umutsuzluğun bu acımasız çelişkisiyle kanıtlanabilir, içimizde sonsuzluk olmadan umutsuzluğa düşemeyiz; ama eğer umutsuzluk ben'i yok edebilseydi o zaman umutsuzluk da olmazdı.
DoğuBatı YayınlarıKitabı okuyor
Olabilirlik gerçekten tüm olabilirlikleri, böylece tüm yanılmaları ve özellikle iki yanılgıyı taşır: Biri istek, özlem biçiminde, diğeri hayalî melankoli biçiminde (umut, tedirginlik veya korku). Tıpkı birden ender bir kuş gören ve önce kendini ona ulaşacak noktada sanıp onu izlemekte inat eden, çok sayıda efsanenin sözünü ettiği şövalye gibi... ama kuş gece oluncaya ka­dar sürekli kaçar ve şövalye yalnızlığı içinde artık dönüş yolunu bulamaz: İsteğin olabilirliği de böyledir. İstek, olabiliri zorunluluğa getirmek yerine, onu dönüş yolunu kaybedinceye kadar izler. Melankolide de bunun zıddı aynı biçimde oluşur. Melankolik bir aşkın bir insanı, korkusunun bir olabilirinin peşine düşer; sonunda onu kendinden uzaklaştırır ve içinde yok olmaktan o kadar korktuğu bu kaygı ve aşırılık içinde bu olabiliri yok eder.
Reklam
Bir an bir olabilir ortaya çıkar çıkmaz hemen diğer bir olabilirlik ortaya çıkar, sonuç olarak tüm bu görüntüler o kadar hızlı geçerler ki her şey bize mümkün görünür ve böylece, ben’in artık yalnızca bir serap olduğu en uç âna ulaşırız.
olmak bir başlangıçtır; ama kendi olmak, olduğu yerde kalan bir devinimdir.
çünkü riske girersem ve aldanırsam, o zaman yaşam beni kurtarmak için cezalandırır.
Çevresinde büyük kalabalıkların toplandığını görmekle, dünyanın gidişatını kavramaya çalışırken bu kadar çok insansal işleri omuzlarına almakla bu umutsuz kişi kendini unutur, kutsal ismini unutur, artık kendine inanmaya cesaret edemez ve kendi olmayı çok güç bir olay olarak görür ve diğerlerine benzemeyi, bir taklitçi, yığın içinde kaybolan bir numara olmayı daha basit ve güvenli bulur.
Reklam
ben, sonsuzluğun içinde uçup gittiği için değil, temelde sonlunun içine kapandığı için kaybolmuştur ve bir ben yerine yalnızca bir sayıdan, fazladan bir insan varlığından, sonsuz bir sıfırın yinelenmesinden başka bir şey olmadığı için kaybolmuştur.
deliliğin veya yokluğun içinde yok olmamak nasıl mümkündür!
düş gücüne gömülmüş insan her zaman sonsuzluğa katılır; ama bu, her zaman artık kendi olmadan gerçekleşir, çünkü bu durumda ben’inden sürekli uzaklaşır.
duygu bir kez düşsele dönüştüğünde, ben, sonunda bir bireye bağlı olmadan ama bilmem hangi soyut varlığı, örneğin insanlık fikrinin varlığını paylaşarak bir tür kişisiz, insanlık dışı bir duygu haline gelecek şekilde yavaş yavaş buharlaşıp uçar.
Reklam
Veritas est index sui et falsi.* *: Gerçek, hem kendini hem de gerçek olmayanı gösterir. Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
ama susmak da pek o kadar masum değildir! Susan insan aslında kendi kendisiyle baş başa olmak zorundadır ve gerçek onu cezalandırarak, sözlerinin son uçlarını üstüne yıkarak onun imdadı­na yetişmemektedir.
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
,
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Umutsuz olduğunu söyleyen öyle olduğunu zannetmektedir.
Bilinç ne kadar artarsa umutsuzluk o kadar şiddetlenir.
Resim