Edgar Allan Poe kalemini merak edenler için tam da onu yansıtan bir kitap. Adından da anlayacağınız gibi, kitaptaki öyküler ölüm teması üzerine yerleştirilmiş. Ve yazarla özdeşleşen o hezeyanlar, sanrılar ve hayalle gerçeğin iç içe geçtiği detaylar mevcut. Ölmek üzereyken ölümsüzlüğün sırrını fısıldayan bir kadın, ölüm karşınızda cisimlenirse duyacağınız dehşet, imkansız aşkların buluşabileceği tek yer olan ölüm... Yazarın tarzını ve kitaptaki öyküleri tek kelimeyle anlatmak istesem, gölgeler derdim, karanlık gölgeler...
Bunlarla birlikte bu kitabı tamamen farklı kılan bir öykü de var kitapta. Jules Verne'in geleceği anlatan ve birçok kitaba ilham kaynağı olan bilim kurgu türündeki eserlerini biliriz. Bunlardan birisi de Ay'a Yolculuk kitabıdır. Ve çok ilginç bir detay olarak, bu kitapta aynı konuyu içeren, Edgar Allan Poe'nun, Jules Verne'den otuz yıl önce yazdığı bir Ay'a yolculuk öyküsü mevcut. Yazarın tarzının tamamen dışında olmakla birlikte detaylarıyla da inanılmaz şaşırtıyor. İmkansız olduğunu bilseniz de bir balon ve ona eklenmiş bazı mekanizmalarla gökyüzünde günler süren bir yolculuk. Normalde belki de sıkıcı gelebilecek onca ölçümü ve bilgiyi şaşkınlıkla okuyorsunuz. Mesafeler, yükseldikçe değişen hava yoğunluğu için kurduğu düzenek, çekim kuvveti, uykusuzluk için bulduğu çözüm, tüm ayrıntılarıyla anlatılmış. Hayli ilginç ve hayal gücünü zorlayan bir hikaye.
Klasik öykü kitaplarından farklı, yazarın kalemini yansıtan bir kitap okumak isterseniz tavsiye ederim.
