Okurken içinizi kıpır kıpır ettiren, daha ilk sayfada ilk karşılaşmada sizi çeken kitaplar candır. Sizi bilmiyorum ama bu türde hikayelerin bana mutluluk kattığı doğrudur. İşte tam da böyle bir kitap #ölümcültatil. Kısa ama tek kelimeyle Harikaydı Kısa dediğime de bakmayın aslında bana yetmedi demeliydim.
Taylor yogun is temposunun ardından kardeşiyle birlikte bir haftalık tatili sonuna kadar hak ettiğini düşünür ve bunun hayalini kurarken kalacakları kiralık eve geldiğinde şahit olduklarına kendini bin yıl geçse hazırlayamazdı.
Sessiz ve güneşli günlerini gecirecekleri Cod Burnu'nda güneşlenmek, kalacakları evde erkek bir ceset bulmalarıyla tamamen hayal olmuştu. Çünkü katili bulmak amacıyla ortaya çıkan Ödül Avcısı Myles hem kaba hem de hiçbir yardımı kabul etmiyordu.
Eski bir dedektif olan Myles şimdilerde iyi bir ödül avcısıdır ve bu olayı araştırmak için Cud Burnu'na geldiğinde evde araştırma yaparken Taylor ile karşılaşır. İlk görüşte etkilendiği genç kadın her şeye burnunu sokarken aslında cinayetin kilit ismidir ve ondan ne kadar istese de uzak kalamayacağını anlamıştır.
Myles'e bayıldım. Taylor'a bayıldım. Aralarındaki konuşmalar, çekişme, aşk, çekim, tutku, cızırdayan elektirik offf her şeyiyle kitap en güzel köşeme oturdu. Her sayfası çok güzeldi. Yazar hem konusunu harika yazmış hem karakterlerini. Myles'in Taylor için yaptıkları kalbimde çiçekler actırırken, peşine düşüp takip etmesi gideceği yeri görmesi ve sonraki davranışları ancak bu kadar güzel olabilirdi
Tek kelime ile ben kitaba Bayıldım arkadaşlar. Hikayemde de belirttiğim gibi gidin alın okuyun diyorum. O kadar net