Rus kozmonot Yuri Gagarin 1965 yılında uzaya giden ilk insan unvanını alarak tarihe geçmişti. ABD'li astronot Neil Armstrong da 1969'da Ay'a ayak basan ilk insan. Tabii bununla ilgili komplo teorileri var bundan bahsetmek gereksiz şu anda. Rusya ve Amerika iki süper güç olarak her alanda yarışırken bilim de bundan nasibini almamış olamaz. 1928 yılında geçen hikayemizde de dahi bir adamın buluşunun devlet eliyle güç göstergesi olarak kullanılmasının yarattığı tahribatlar bize sunuluyor.
Feynman der ki: 'Bilimin en belirgin özelliği, uygulanışı sayesinde kişinin bir şeyler yapabilme gücüne sahip olmasıdır. Sonucun iyi ya da kötü olacağı nasıl kullanıldığına bağlı olsa da, gücün kendisi değerlidir.' Harap edici, tahrip edici, öldürücü sonuçlara sebep olan eylemlerden bilim insanı birinci dereceden suçlu ilan edilebilir mi? Cevabı net aslında, ama 'kalabalıklara' anlatamıyorsun işte.
Böyle ciddi ciddi yazdığıma bakmayın, abartılı gayriciddi bir anlatım kullanılmış hiciv sanatından ötürü sanırım. Esprili bir dili var deniyor ama ben bu kitapta bulamadım diyelim. 'Kızıl hükümet'ten dolayıdır ki, her şeyin müsebbibi buluş olan kızıl ışından itibaren bir çok ayrıntı kızıl. Gözümüze sokulmuş resmen. Orijini bakımından Sovyet eleştirisi olsa da ben çoğu devletin ve yurttaşlarının aynı sorunları olduğundan eminim.
Ben bu kitapla başlamanın iyi olacağını düşünmüyorum ama Bulgakov'a. Ayrıca İş Bankası Kültür Yayınları baskısı da noktalama işaretleri bakımından çok yorucuydu, diyalogların fazla olması sebebiyle kesme işaretlerinin çok kullanılması okuma zevkini azaltıyor.