Başka insanlar çıkarları gereği, işlerinin görülmesi için köpeklerle ilgileniyorlardı. Thornton ise köpeklere kendi evlatlarıymış gibi bakıyordu. Hatta daha da ileri giderek, onlara tatlı sözler söylemeyi ya da oturup uzun uzun sohbet etmeyi de unutmuyordu.