Yere çömelip, başını ellerinin arasına aldı ve var gücüyle haykırdı " Yeter" diye. Etraftakiler koşarak yanına gelip bir şeyi olup olmadığını sorduğunda ise başını hafifçe kaldırıp "Canım acıyor, içim acıyor anlıyor musunuz?" diyerek savuşturuyordu hepsini. Hâlâ kendinde değildi. Ne yapacağını bilemiyor, en yakın dostu, kardeşi gibi gördüğü Seyit Ali'nin omzundan vurulduğuna inanamıyordu.
Sayfa 99