" (...) Görme duyusu idrak gücünün son sınırında olsaydı, bu insan ette su, toprak, ateş ve havayı ayırt edilmiş olarak görürdü. Bu durumda da et gerçekte et olmaz, aksine diğer bir insana rağmen bir insanın görmesi nedeniyle (et olurdu) Yine onlar dediler ki, birisi bozuluşa uğradığında veya ikisi bozuluşa uğradığında, ne bozuluşa uğrayanlara imtizaç etmiş/ karışımı demek doğru olur, ne de bozuluşa uğrayan ve uğramadan kalana. "
Litera Yayıncılık