Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa

İbn-i Sina

Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa Sözleri ve Alıntıları

Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa sözleri ve alıntılarını, Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa kitap alıntılarını, Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Doğa zikredilen nitelik olmayıp aksine onun ilkesidir. "
Litera Yayıncılık
Ana elementin tek olmasının doğru olmadığına dair sözümüz daha önce geçti. Nasıl böyle olur ki! Özünde ateş olanın su, su olanın ateş, toprak olanın hava veya hava olanın toprak olmasının imkânsız olduğunu öğrendin. Bu nasıl böyle olur! İşte burada rastlantısal suretten ortaya çıkmayıp, aksine farklı suretlerden ortaya çıkan zıt güçlerdeki fiil ve edilgi vardır. Farklı suretler farklı türler oluşturmayı gerektirir. Bir suretin diğerine bir üstünlüğü yoktur ki, diğerlerinin değil de onun unsurla bileşimi özelleştirmeyle ana madde kılınsın. Bu durum kesin olarak açıklığa kavuşmuş hususlardansa, ana elementin tek olmadığı da kesin olarak açıklığa kavuşmuştur Öyleyse (ana element) çoktur. Onun sonsuz olarak çok olmadığı da bilinmektedir. Bu durumda ana elementler sonlu bir sayıda olmalıdır.
Reklam
" (...) Göksel ulvi cisimlerin kuvvetlerini yaklaştıran ve uzaklaştıran göksel dairesel hareketler oluş ve bozuluşun ilk sebepleridir. Onların tekrarlanması da kaçınılmaz olarak oluş ve bozuluş zincirinin tekrarının sebebidir. Bu devir ve dönüş düzenini koruyan, onları birbirine bağlana ve terk edildiğinde yavaşlayıp etkisinde dengeli olmayacak derecede hızlandıran hareket, ilk harekettir. Bu anlamı açıklamak için deriz ki: Şayet yıldızların/eğimli hareketi olmasaydı, etki bir yönden tek bir bölgeye has olur, oradan uzak olan (bu etkiden) azade olur, ona yakın olanlar orada benzeşirlerdi. Bu durumda burada baskınlık o yıldızın gerektirdiği tek bir niteliğin olurdu. Şayet bu (nitelik) sıcak olursa, yaşlık maddelerini yok edip yıldızların karşısındaki cisimleri sadece ateşsel olana dönüştürürdü. Bu durumda havasal oluşumların kendisinden oluştuğu karışım olmaz, bitkisellikten hiçbir şey onu o şey yapan olarak sabit olmazdı. Aksine bir kısım yıldızın çoğunlukla karşılık geldiği nitelik, bir kısım da çoğunlukla karşılık gelmediği ona zıt bir nitelik, orta bir kısım da orta bir nitelik oluşurdu. Bu durumda bir meyil/eğim konumunda devamlı şiddetli yaz, diğer bir meyilde devamlı şiddetli kış, diğerinde devamlı ilkbahar veya sonbahar olur. İlkbahar ve sonbahar meylinde olgunlaşma tamamlanmaz, kışın donukluk, yazın devamında da yanma meydana gelirdi. "
Litera Yayıncılık
" Duyulur olan durumları tanımlayışımız eksik tanımlarla tanımlayıştır. Gerçekten duyulur ile kastettiğim algılanması duyulur bir aracı ile veya bir araz ile olmayandır. Ona bir tanım veya isimlerin şerhleri verme gereği duyduğumuzda, belki de gerçekte mahiyetinden bir şeye delalet etmeyen, aksine onun gerektirdiği durumlara delalet eden bir takım izafet ve değerlerle onu tanımlar veya tasvir ederiz/betimleriz. "
Litera Yayıncılık
" Ana elemenlerden her birinin kendisini o yapan cevhersel bir sureti vardır; bu cevhersel surete nitelik, nicelik ve yer kategorisinden yetkinlikler ilişir. Böylece her bir cisim bu suretler yününden soğuk ve sıcak, suretle birlikte olan maddesi yönünden de kuruluk ve yaşlılıkla, doğal nicelikten bir miktarla, doğal hareket ve doğal durağanlıkla özelleşir. Dolayısıyla bu suretten o cismin özüne kuvvetler yayılır ki bunların bazıları edilgin olana kıyasla ona aittir, doğal sıcaklık ve soğukluk gibi; bazıları şekil için fail olana kıyasla ona aittir, doğal kuruluk ve yaşlık gibi; bazısı da onu kuşatan cisimlere kıyasla olur, doğal hareket ve durağanlık gibi. Doğası üzere olduğu ve engellenmediği durumda suyun (aşağı doğru) akması gibi, doğası üzere olduğunda ve bir engelle engellenmediğinde suyun cevherinden soğukluk taşar. Bu niteliği bazen bir zorlayıcı ile kaybeder ve ısınır. Kendisinde yabancı bir meyil doğuan yukarıya doğru bir zorlayıcı ile onun (aşağıya doğru) hareketini kaybetmesi gibi... (...) Şayet duyularla algılanan soğukluk su olmaklığın sureti olsaydı, su olmaklık kaynamakla suretini kaybederdi; halbuki durum böyle değildir. Aksine o kaynama anında da sudur. Aynı şekilde, şayet duyularla algılanan yaşlık suyun sureti olsaydı, donuk olanın su doğasından ve suretinden çıkmış olması veya başka bir ana element ya da bileşik olması gerekirdi. Halbuki o bunlardan hiç biri değildir. Şayet bilfiil meyil suyun sureti olsaydı, yukarı doğru yönelen su yönelme ayrıldığında meyli bitmiş olur ve bu durumunda ya su olmaklık suretini kaybederdi, ya da onda her biri bilfiil olan yükselen ve alçalan iki meyil bir arada olurdu. "
Litera Yayıncılık
Kümûn (gizlilik) taraftarlarına gelince; bir şeyin “şey olmayandan” oluşmasının imkânsız olması onları bu (görüşe) sevk etti. Çünkü “şey olmayan” hiç bir şeyin konusu olmaz. Durum böyle olunca, şayet oluşan şey varlığa gelmişse, onun oluşumu bir şeydendir. Bu durumda da bu şey onun oluşumundan önce olmuş olur. (Hâlbuki) oluşan şey oluşumundan önce olmayan şeydir. Bu durumda oluşan şey oluşandan başkası olur ki bu da çelişkidir. Dış dünyada bir şeyin başka bir şeyden oluştuğu doğru olduğuna göre oluş, oluşan bu şey olmayıp, aksine gizlilikten sonra açık hale çıkıştır. Bazıları sonsuz oluşlara hazır (kâbil) da sonsuz olmasını gerektirdigini zanettiler. Bu nedenle onlar, maddenin Sonluluğu oluşun kesintiye uğramasını gerektirmesin diye, onda sonsuz Parçalar oluşması için benzer parçaların varlığını kabul etti.
Reklam
" Toprak, durumundan kuru yalın olduğu açık olan bir cisimdir. Onunla karılma sonucu her cisim kuru olur. Suyun durumundan onun yaş soğuk olduğu açıktır. Onunla karılım neticesinde başkası yaş soğuk olur. Havanın durumundan onun nemli yalın olduğu açıktır. Ateşin durumundan onun sıcak yalın olduğu açıktır. Fakat toprağın doğasında aynı zamanda soğukluk da vardır. Çünkü o doğasına terk edildiği ve güneşin veya başka bir sebebin ısıtması da ondan giderildiği zaman, ona dokunulduğunda soğuk bulunur. Yabancı bir sebeple ısınır, nasıl ısınmasın ki, ağırlık sıcaklığa uymaz. Kendisinde topraklığın baskın olduğu bütün cisimlerin bedenleri soğuktur. (...) Şayet (sıcaklık) feleğin hareket ettirmesi sebebiyle ise, bir şeyin kendisine iliştiği bu cismin kendisinin cevheri nedir? "
Litera Yayıncılık Sıcaklık-Hareket- (döngü) Sayfa: 144 ve 156
Dediler ki: kendisinde boşluk olmayan ne çoğalabilir, ne de bölünebilir.
Âlemin en temel parçaları kaçınılmaz olarak yalındır.
Çünkü onlara göre boşluk ancak iki doluluk arasındaki ayrışımıdır.
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.