Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Paşa

İvo Andriç

En Eski Ömer Paşa Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ömer Paşa sözleri ve alıntılarını, en eski Ömer Paşa kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Saraybosna
Yağışlı bir güz, sert bir kış geçiren tüm kentler gibi, Saraybosna'da da nisan ayı gelir gelmez kendini hissettirmeye başlayan yaz mevsimi görkemli olur. Bu ayın yumuşaklığı başka yerlerde olduğu gibi rüzgarla dağılmaz veya erken bastıran sıcaklarla kuruyup gitmez; Saraybosna çukurunda dingin bir biçimde, bir çanağın dibindeymişçesine yavaş yavaş serpilir, gelişir, uzar ve herkes ondan yararlanabilir.; yaşamı daha güzel kılar, en azından kolaylaştırır.
Sayfa 9 - İletişim
İnan olsun, bu adamda Türklüğün zerresi yok!
Sayfa 31 - İletişim
Reklam
İstanbul'daki ilk yıllarında sık sık ziyaret ettiği, kendisine bir çok şey öğreten dindar ve eğitimli kişileri hatırlamıyordu bile ve ondan öncesini ise tamamen aklından çıkarmıştı. Gömlek değiştiren bir yılan gibi tüm bunları arkasında bırakmıştı.
Sayfa 152 - İletişim
(ORDU)Bu sözcük uzun süredir her yerde ve her tonda, ama çoğunlukla kısık sesle ve kaygılı bir havayla telaffuz edilir. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan, siyasetten, toplumsal kargaşa ve çatışmalardan tamamen habersiz kişiler bile sözcüğü böyle telaffuz eder. O güne dek görüldüğü türden, Bosna'da sözde manevralar yapan küçük bir nizami bölük ve teçhizatı yetersiz birkaç redif birliğinden oluşan o bildik "ordu"nun değil, masallardaki gibi savaşmaya ve öldürmeye, yakıp yıkıp yağmalamaya gelmiş, çatışmanın sonucu ne olursa olsun bir ülkenin ve o ülkede yaşayan insanların kaderini değiştirecek gerçek bir ordunun söz konusu olduğunun farkındadır çünkü herkes.
Sayfa 33
Ve insanı sarhoş eden, bilincini bulandırıp anılan susturan, şimdiki zamanı silikleştirip, daha iyi bir geleceğe inanmayı sağlayan her şeyi, dünyanın gerçekliğinin o katlanılmaz görüntüsünü bir an için bile olsa değiştirebilecek her şeyi içiyorlardı.
Sayfa 41
Adam hafif ve saydam gibiydi, bir Hint fakiri kadar kara kuruydu ve geniş fesin altında, gür sakalın ve saçların gerisinde, bol giysilerin ve ağır galoşların içinde incecik kemikli, bir ateşin sanki içten içe kemirdiği cılız bir beden gizlendiği hemen fark ediliyordu. Ama belki de bu nedenle hüzünlü ve çevik bir biçimde hareket ediyordu.
Sayfa 100
Reklam
Türklerde kibir; kas veya silah gibi gerçek bir güçtü, açıkça bir savaş aracı olarak kullanılıyordu; başkaları üzerinde baskı kurmanın, anlan sömürmenin veya yok etmenin bir biçimiydi.
Sayfa 127
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.