Ömer yani Muallim Naci'nin çocukluk evresinin anlatıldığı hoş bir anı kitabı...
Babası Saraçhane esnafından Ali Bey, annesi Balkan göçmeni Zehra Hanım, abisi Mehmet ve sevdiceği komşu kızı Makbule...
Okul süreci, korkular, sopalar, falakalar...
Anne tarafı Varnalı olduğundan 7 yaşında Varna'ya yapılan dayılar ziyareti...
Babası Ali Bey'i Kurban Bayramı'nın ilk günü tutan sıtması ve 11 gün sonra ölümü ile Varna'ya (dayılara) yapılan zorunlu göç ve daha fazlası bu kısa anı kitabında.
Ömer'in "Muallim Naci"liği nereden gelir?
Babasının ölümü ile annesi ve abisi ile dayılarına (Varna) giden Ömer, Varna'da hat muallim Abdulhalim Efendi'den dersler alır. Abdulhalim Efendi Varna'da yeni açılan bir rüştiye (ortaokul) mektebine muallim olarak atanınca bizim Ömer'de ikinci muallimliğe getirilir. Muallimliği böylece başlamış olur. "Naci"liğine gelecek olursak, o da Giritli Ali Efendi'den okuduğu bir hikayenin kahramanı olan "Naci" karakterinden gelir. Böylelikle Ömer'in mahlası olacak olan "Muallim Naci" süreci başlamış olur.
Tekrar kitaba gelecek olursam, kısaca söyleyeyim. Bu kısacık anı kitabında 8 yaşında bir çocuğun gözünden 19.yüzyılın İstanbul'unu, geleneklerini, üzüntülerini, sevinçlerini, gözlemlerini okumuş olacaksınız.
Ne diyor küçük Ömer kitapta:
"Günün birinde bana bu hatıraları niçin yazdığımı sorsalar, belki de cevap verme gereği duymam. İçimden geldi, yazmak istedim ve yazdım. Kim bilir belki de bu da bir çocukluktur."
Edip Cansever'in dizeleriyle bitirelim.
"Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk
Hiçbir yere gitmiyor!"
Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.