On Bir Dakika

Paulo Coelho

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
240 syf.
9/10 puan verdi
Tamamen özgür bir iradeden bahsedilebilir mi? Ya da başka bir deyişle tamamen özgür bir iradenin gerçeklikte karşılığı var mı? Varolmak, yaşayabilmek, yaşamak - öğrenerek, keşfederek, boyun eğerek, direnerek, kabullenerek- kendi hür iradenle tercihlerini yapabilmek, mümkün mü? Yaşam bazen kendi tercihlerini sunmuyor mu? Koşullarında oluşmuş doğal seyrinde hangi özgür iradeden söz edilebilinir? Bedenlerimiz, benliklerimiz, ruhlarımız özgürleşmeden.. Bu kitap bir kadının hikayesi... Bedenini, ruhunu, benliğini, dişiliğini, kadınlığını, cinselliğini hatta özünü tanımaya çağıran gerçek yaşamdan alınmış bir yalnızlık kitabı... Aynı zamanda bir kadın üzerinden bir erkeğin de hikayesi.. Bedenini daha iyi yaşam uğruna pazarlalayan Maria adında bir kadının; aşka, güvene, acıya, hazza, arzuya,yalnızlığa, cinselliğe, sekse, erkeğe bakışını anlatan, tuttuğu günlüklerle de yüzleşen, sorgulayan bazen de kabullenen, kayıtsız kalan oldukça sürükleyici ve etkili bir kitap... Her kadının yaşamında bir “on bir dakikası” var! desem; Her kadının içinde bir “Maria” var! desem yanlış mı olur?... Fahişeliği sözlük anlamından çıkaran bu kitap sayesinde onurumuzdan, karakterimizden, cinselliğimizden, benliğimizde vazgeçtiğimiz kimi zamanlar adına her kadın biraz fahişedir dersem çok mu yanılırım? Kimi eşinin, kimi sevgilisinin kimi dostunun kimi hayatının.. Ya da çok başka bir soru en masumcasından; özgürce cinselliğini keşfederek yaşayabilecek kaç kadın var?? — tüm kabullenişleri tüm kutsallarınızı yok sayarak ??? Kitapla Kalın
On Bir Dakika
On Bir DakikaPaulo Coelho · Can Yayınları · 20205bin okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Paulo Coelho, okurun ruhuna üfleme sanatında gerçekten kendini aşmış bir yazar. Hangi kitabını açıp okusanız bu hissiyatı insana olabilecek en güzel şekilde verir. Yazarın üslubu öylesine akıcı ve uyumlu ki, insan kitabı okuyunca boşa söylenmiş söz veya boşa söz edilmiş konu göremiyor. Gel gelelim bu esere.. "ON BİR DAKİKA" eseri yazarın bir fahişenin hayatında yaşamış olduğu serüveni anlatan bir eser. Burdaki ana karakterin adı Maria'dır. Maria, işinin verdiği etkiyle insanları sadece cinsel ilişkiden ibaret görmeyen, insanın her ne kadar para için böyle bir işte çalışıyor olsa da, kendi benliğine ait olan, yaşadığı bu hayattan uzak kalmaya çalışan ve bu derece bir işin bile insanın ruhuna etki etmeyeceğini kanıtlamaya çalışan bir karakter. Yazar Maria'ya verdiği rolde, Maria'nın sıradan fahişelik hayatını sürdürürken Ralf Hart adında genç bir ressamla tanışıp ve bu ikili arasında oluşacak olan aşkın, kendisinin defalarca yaptığı bütün cinsel ilişkilerin üstünde tutabilecek bir gücün olduğu mesajını vermiş. Peki nedir bu güç? Sadece masumluktan ve kalpten gelen saf katıksız bir aşk. İnsan dünyasına bir fahişe gözüyle bizlere yansıtmaya çalışan yazar, insan dünyasının çok büyük bir hakimi olduğunu hissettiriyor. Kurduğu çoğu ifadeyi insan okuyunca hem hayretlere düşüp hem de yazarı bu inceliği yakaladığı için takdir etmemek elde değil. İyi ki yazmışsın Paulo Coelho. İyi ki yazmışsın.. Serüvenlerin adamı olan bu yazarı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Hangi kitabına dokunursanız dokunun, kitabın sonunda farkedeceğiniz tek şey kitabın da size, ruhunuza dokunmuş olduğu olacaktır...
On Bir Dakika
On Bir DakikaPaulo Coelho · Can Yayınları · 20205bin okunma
262 syf.
7/10 puan verdi
Bazı yazarlar ne yazsa okunuyor, Paula Coelho da onlardan biri benim için. Aslında neleri okumayı seviyorum diye baktığımda, genelde gördüğüm, hep kendimden bişeyler bulduklarım, bir şekilde bir bağlantı kurmak istiyor insan belki de. Ama bu kitap başka bir tür oldu benim için, tamamen bambaşka , etrafımızda olmayan , gizli saklı kişiler ve olaylar olmasına rağmen, hatta genel olarak duygularını anlayamamış olmama rağmen, elimden düşürmeden, okuyabildim. Bunu da yazarın başarısına bağlı olduğunu düşünüyorum, her durumda okuyucuyu etki altına alabilmek. Kitapta en düşündürücü olan, ki gerçekten bunu hayatta pek çok şey için yapıyoruz, sahiplenme duygusu. Eşimizi, evimizi, arabamızı, etrafımızdaki herşeyi o kadar sahipleniyoruz, o kadar bağlanıyoruz ki, bazı güzellikleri bu şekilde kaçırıyoruz. Mesela düşünsenize, ev almak çok önemlidir bizim memlekette, yıllar yılı çalışırız bir ev alıca diye, sonra da içini dolduracak diye. Halbuki, o parala dünyayı gezebiliriz, ama yapmayız, yapamayız. Ve bunun gibi pek çok örnek ... Derin derin düşüne düşüne okuyunuz efendim... Keyifli Okumalar..
On Bir Dakika
On Bir DakikaPaulo Coelho · Can Yayınları · 20205bin okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.