Benim yazarın okuduğum ilk kitabı, Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış olması ve tabi ki kadın hikâyelerini anlatıyor olması sebebiyle ilgimi çekti kitap ve iyi ki okumuşum diyorum.
"Doris Lessing için kişisel yaşamlar, kişisel günahlar, kişisel mutluluklar tarihin birer parçasıdır; o yüzden de Lessing kısa öykülerinde bile yaşadığı dönemin tarihini yazar ve o dönemin vicdanını yansıtır."
-Lorna Sage, Observer-
Eleştirmen Sage'in belirttiği gibi kişisel deneyimlerden evrensel genellemeye açılan Doris Lessing, feministlerin kendisinden beklediği anlamda feminist olmadığını ısrarla vurgulasa da, yine de bütün yapıtlarında şaşırtıcı bir analiz gücüyle kadınları ve onların sorunlarını ön plana çıkarır. İsveç Akademisi de, Lessing'e Nobel Edebiyat Ödülü'nü verirken karar gerekçesinde onun bu özelliğini şu sözlerle vurguladı: "Kuşkuculukla, hararetle ve hayal gücüyle kadın deneyimlerinin destanını yazan yazar."
On Dokuz Numaralı Oda, Doris Lessing’in daha önce başka yerlerde de yayımlanmış olan hikayelerinden oluşuyor. Tüm hikâyelerin ortak noktası kadınlar ve onların sorunları ön planda.
Benim gibi kadın hikâyelerini seven biriyseniz kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
