Önce Ekmek

Orhan Kemal

Oldest Önce Ekmek Quotes

You can find Oldest Önce Ekmek quotes, oldest Önce Ekmek book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Hediye Nine" "Yavrum." "Ben doktor olunca seni muayenehaneme alırım, varislerini tedavi ederim..." "İnşallah kızım." "Sırtına beyaz bir iş gömleği, ayaklarına yeni ayakkabı." "O zaman beni unutursun kız." "Ya unutursan?" "İki gözüm kör olsun ki unutmam ha!" "Aman yavrum, o nasıl laf? Düşmanların gözü kör olsun. Unutsan bile, değil mi ki bu kadar düşünüyorsun, bu da yeter bana."
İstanbul'un baharı yoktur! İstanbul'da on iki ayın yarısı kış, yarısı yazdır. Bahar, çokluk kış ortalarına serpişmiş yazdan kalma harikulade aydınlık, sımsıcaktır; karakışın ortasında, karanlıklarda çakan şimşekler gibi bir an gelir, ertesi gün bu bir anlık mutluluğun öcünü almak istercesine, daha karanlık, daha gümbürtülü, daha sırılsıklam günler birbirini kovalamaya başlar. İstanbul'un baharı yoktur!
Reklam
Araba sokaktan, caddeden, daha sonra da şehirden çıktı. Toprak yolda ağır ağır gidiyorlardı. Uzaklarda tül mavisi dağlar. Edirne o dağların ardındaydı. Biliyordu bunu. Duymuştu birilerinden.Edirne,Edirne'de mavi taşlı küpesiyle göçmen Hayriye! Gitse, gidebilse, çarsında dolaşsa Edirne'nin, arabacı yamaklığı bulsa. Cebinde birkaç kuruş, Edirne fırınlarından sıcak ekmek alsa, bakkallardan beyazpeynir, sergilerinden tatlı kavun. Bir ağacın altına otursa, açsa bacaklarını yanlara, bölse ekmeğini ortadan sıcak sıcak. Bir de baksa ki mavi taşlı küpesiyle o, başucunda. Şaşsa, ağlasa sevinçten. Boynuna sarılmasa bile elinden tutup kaldırsa. Bıraksa beyazpeyniri, sıcak ekmeği, tatlı kavunu. El ele gitseler. Dedesi, dayıları halası, amcası sevinseler Bilal'i görünce, buyur etseler. Geceleri koyun koyuna yatmasalar bile...
Gençmişler, yakışıklıymışlar, herkes onlara bakmak zorundaymışcasına davranışları...
Otobüs hemen hemen ikiye bölünmüştü. Kravatlı beyefendiler, kravatsız esnaf... Kravatlı beyefendilere göre, kravatsızlar elbette uluorta fikir beyan etmemeliydiler. İçlerinde daha da ileri gidenler, ortalıktaki betin bereketin kaçıp kaybolmasına bu saygısızlığın sebep olduğunu ileri sürdüler. Kravatsız esnafa gelince... Onlar bıkmışlardı bu kravatlı beyefendilerden. Devlet, hükümet memurları, mecliste mebuslar, bütün gazeteciler, kravatlıydılar. Hepsinde birer küçüçük dağları kendileri yaratmış gibi bir çalım. Ancak birbirlerinin anlayabileceği dille konuşurlar, memleket memleket vatan vatan diye patırdatsalar da sonunda kabağı fakir fukaranın, yani kravatsızların başında patlatırlardı.
"Çok eskiden dünya ne iyiymiş!"
Sayfa 11 - Everest
Reklam
536 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.