Bütün Hikayeleri 3

Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek

Haldun Taner

Sayfa Sayısına Göre Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"An, anı kovalıyor, anlar sonsuzlukta eriyor. Çarşamba perşembeyi, perşembe cumayı sürüklüyor. Kasım, aralık oldu, aralık ocak, ocak şubat olacak. Şubat da mart. Ve biz, karanlığın içinde şu vapur gibi zamanı yara yara ilerliyoruz. Nereye? Bir zamansızlık ülkesine doğru... Karşıda sahil göründü. Esrarlı ve karanlık. Yaklaştıkça yaklaşıyoruz. Ah şu vapur bir dursa... İyisi, geri geri gitse... Akreple yelkovan, yollarını şaşırıp ters işlemeye başlasalar. Gün kadranı perşembeden çarşambaya dönse, neticeden sebebe doğru ters bir akış başlasa... Başladı diyelim ne olacak? Vapur geri geri gitse, ulaşacağımız sahil, bu sefer de ilk kalktığımız zamansızlık ülkesi olmayacak mı? İster öne git, ister geri; dünyanın denizleri biter efendi."
Sayfa 9 - YKY Yayınları
"Zaman geçiyor. Bizler zamanın içinde yüzdüğümüz halde zamanın geçişini değil de, o geçtikten sonra, sadece geçmiş olduğunu hissedebiliyoruz. O da şakağa düşen aklarda, alnımızdaki kırışıklıklarda, bele yapışan lumbago* ağrılarında, nihayet hastalıkta, ölümde..." *lumbago: Bel omurgalarından kaynaklanan şiddetli ağrı.
Sayfa 9 - YKY Yayınları
Reklam
"Eskiden beri az yaşamaktan, erken ölmekten korkarım. Sade ben mi, herkes korkar. Bu neden ileri geliyor? Ben düşündüm ve buldum: Hayatı kesif* yaşamamaktan. Hayatı kesif yaşamaktan ne anlıyorum? Sevmek, sevilmek, eğlenip yan gelmek, çubuğunu yakıp gününü gün etmek mi? Hayır... Karınca gibi durmadan çalışmak, para biriktirmek, ev kurmak, çoluk çocuk yetiştirmek mi? Bunlar da boş lakırdı. Kesif yaşamaktan sadece zamanın geçişini hissetmeyi anlıyorum." *kesif: yoğun
Sayfa 9 - YKY Yayınları
On İkiye Bir Var
İnsanlar, mantıklarının normal akışına uymayan olayları bu üç hece ile ne güzel ortadan kaldırıverirler. TE- SA-DÜF
Sayfa 9 - Bilgi yayıneviKitabı okuyacak
"Dakikaların değerini biz ancak yılbaşından yılbaşına anlıyor, onların geçişini ancak o gece -o da 11:55'ten 12'ye kadar- dikkatle takip ediyoruz. O da neden? Aklımız sıra, geçen bir yılı kapayıp gelen bir yılı açtıklarından.Yılbaşı geçince de yine alt kamaraya inip gazetemize dalıyoruz. Halbuki geçen günün hangi dakikası, bir eski yılı kapayıp yenisini açmıyor? Neden bu dikkati her günün her saatine, her dakikasına, her saniyesine çevirmiyoruz? Biz kendisini unutunca, coşkun bir sel gibi geçen zaman dikkatimizi her saniyesine çevirince, düz ovada kıvrıla kıvrıla tembel bir nehre dönecektir. Bütün mesele, dikkatimizi saniyelerin geçişi üzerine toplamada."
Sayfa 10 - YKY Yayınları
"Siz de deneyin bakın: Bir odanın kapısını, pencerelerini sımsıkı kapayın. Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın. Kafanızdaki bütün fikirleri kovarak, bütün dikkatiniz saatin tiktağında, zamanın geçişini düşünün. Yaşadığınızı düşünün. Bir vapur olduğunuzu, zamanı yara yara ilerlediğinizi, hayatın saniye saniye yanınızdan kayıp gittiğini..."
Sayfa 10 - YKY Yayınları
Reklam
89 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.