Allah Rasulü'nün (S.A.V) Ashabının Güzel Ahlakı

O'nun Güzel Ahlakı

M. Yusuf Kandehlevi

Most Liked O'nun Güzel Ahlakı Quotes

You can find Most Liked O'nun Güzel Ahlakı quotes, most liked O'nun Güzel Ahlakı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Amellerinizin kabulü için takvaya çok daha fazla önem verin. Şüphesiz takva ile yapılan ameller, Allah katında az görülmez. Kabul görülen bir amel nasıl az görülsün ki!"
"Yemekten ve içmekten başka Allah Teâlâ’nın kendisinin üzerindeki nimetlerini göremeyen kimsenin idrakı kıt ve azabı yani başındadır."
Reklam
Kula nimetin gelmesi, şükrüne bağlıdır. Şükür arttıkça nimet de artar. Bu ikisi aynı ipte ve yan yanadır. Kuldan şükür kesilmedikçe, Allah Teâlâ’nın nimetlerini artırması kesilmez.
Ben istiğfar edip etmemek arasında serbest bırakıldım ve onun için istiğfar etmeyi tercih ettim, zira benim için âyet-i kerimede "(Ey Muhammed!) Onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez" buyruldu. Eğer yetmiş defadan daha fazla istiğfar ettiğimde onun affedileceğini bilsem bunu yapardım, dedi.
Hz. Ali [r.a] buyurdu
Allah Teâlâ’nın semada (levhi mahfuzda) takdir etmediği hiçbir şey yeryüzünde gerçekleşmez. Herkes için, kaderi gelinceye kadar, onu korumakla ve ona ilişmek isteyen zararları defetmekle görevli iki melek bulunur. Kaderi geldiği zaman ise melekler, o kişiden ayrılarak kaderiyle baş başa bırakırlar. Benim üzerimde Allah Teâlâ'nın koruyucu bir kalkanı vardır, ecelim geldiği vakit bu kalkan üzerimden kaldırılır. Şunu da biliniz ki, kişi başına gelmesi takdir olunan şeylerin gelip kendisini bulacağına ve takdir olunmayan şeylerin ise asla başına gelmeyeceğine inanmadıkça imanın gerçek tadını anlayamaz.
Bir gün Hz. Ebû Bekir [r.a] Resûlullah'tan [s.a.v] içeri girmek için izin istedi. Fakat tam o sırada kızı Hz. Âişe'nin sesini yükselterek Resûlullah'a karşı konuştuğunu duydu. Hz. Ebû Bekir [r.a] içeri girince, -Bir daha sesini Resûlullah'ın sesinden daha fazla yükselttiğini duymayayım, diyerek tokat atmak için elini kaldırdı. Fakat Resûlullah [s.a.v] buna mâni oldu. Hz. Ebû Bekir [r.a] öfkeli bir şekilde dışarı çıktı, gitti. O gidince Hz. Peygamber [s.a.v] Âişe'ye, -Gördün mü, seni o adamın elinden nasıl da kurtardım, diyerek latifede bulundu.
Reklam
Mâlik ed-Dâr anlatıyor: "Birgün Hz. Ömer [r.a] bana bağırdı ve kamçısıyla vurmak istedi. Ben ona " Sana Allah'ı hatırlamanı tavsiye ediyorum" dedim. Bunun üzerine Hz. Ömer [r.a] elindeki kamçıyı yere attı ve "Gerçekten bana büyük bir şey hatırlattın" dedi.
Şayet ölümden sonra nelerle karşılaşacağınızı bilseydiniz vallahi iştahla yiyip içemez ve gölgelenmek için bile evlerinize girmek istemezdiniz. Sonra sokaklara dökülür ve göğsünüze vura vura halinize ağlardınız.
Allah (c.c) bir kulu hakkında hayır dilerse onun günahlarının cezasını vermekte acele eder (bu dünyada verir). Şayet bir kulu hakkında da kendi yaptıklarından ötürü şerri murad edecek olursa, günahlarının cezasını tas tamamıyla vermek üzere ahirete saklar.
Hz. peygamber [s.a.v] şöyle buyurmuştur: "Hayâ bütünüyle hayırdır."
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.