Londra, 1896… Dr. Ambrose Gennett, Kensington’daki tren istasyonunda, kaza sonucu yaralanan bir kadının yardımına koşar. Tanımadığı bu kadın bazı kehanetlerde bulunur ve sonra kalabalığın arasına karışır. Gennett, bu genç kadını tekrar bulmaya ant içer. Niyeti ona yardım etmek olsa da aslında kadının göründüğü kadar olağanüstü olmadığını kanıtlamak ister. Kız ya deliydi ya da söylediklerinde yanılıyordu. Ancak gerçek tahmininden çok daha kötüdür. İkisinden sadece biri haklıdır ve yine sadece biri ayakta kalacaktır. Dönemin atmosferini yansıtan zengin ayrıntılarla bezenmiş Onuncu Ev, saplantı ve tutkuyla dolu bir dünya yaratıyor; okuru, bilim ve inanç çatışmasının tanığı bir döneme götürüyor. “Onuncu Ev, incelikli bir olay örgüsüyle, Victoria dönemi insanının ispirtizma tutkusuna bir bakış; merak uyandıran karakterleriyle ve kutlanacak edebiyat diliyle bir maharet gösterisi...” New York Times
