Onuncu Köy

Fakir Baykurt

Onuncu Köy Gönderileri

Onuncu Köy kitaplarını, Onuncu Köy sözleri ve alıntılarını, Onuncu Köy yazarlarını, Onuncu Köy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyada üç beş varsıl, baklava börek yer, geri kalanın yediği fasulye bulgurdur! Milletin başka bildiği yoktur.
Sayfa 86 - LİTERATÜR YAYINLARI
Cami değil okul hocaları!
Okul hocaları, Türkiye'nin güneşidir. Gece gündüz löküs gibi ortalığı parlatırlar. Hem de maarifsiz bir millet payidar olamaz. Bunu bizim dürzüler bilmez.
Sayfa 17 - LİTERATÜR YAYINLARI
Reklam
Vesselam:))
Bir sidikli yorgan meseli vardır hani: İnsanlar uyanacağına yakın, ecinni tayfası, sidikli yorganı alıp sokaklarda dolaşırmış. Hangi evde duman tütmüyor, o evin bacasından girermiş. Yorganı, şafak söktüğü halde eşşek gibi yatanların üzerine örtermiş. Yani bu yorgan, değirmen taşı...Ağır! Onu örtünen, öğlelere kadar uyurmuş. Uyansa bile bir ağırlık; kalkamazmış. Yani ben kısa aklımla şöyle diyorum: Bizim köylü milletinin de üstüne sidikli yorgan örtülmüş, kalkamıyor vesselam...
Sayfa 56 - LİTERATÜR YAYINLARI
“Okuma yazma dünyanın temelidir. Maarifsiz millet payidar olamaz. Öğretmenler Türkiye’nin güneşidir.”
Sayfa 114 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
343 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Fakir Baykurt'un gerçekçi bir üslupla toplumun aksayan yönlerini ve bürokrasiyi eleştirdiği bu roman, idealist bir köy öğretmeninin başına gelenleri anlatıyor. Öğretmenin derdi sadece çocukları okutmak değil. Öğretmen, gittiği her yerde temiz yollar, bakımlı evler, doğru şekilde ekilen, sulanan topraklar, iyi bakılan hayvanlar, hakkını hukukunu bilen, arayan, kendini ezdirmeyen bilinçli köylüler görmek istiyor. Bu yolda da ne yazık ki çok ağır bedeller ödüyor. Mücadelesi boyunca hangi yere gitse, aydınlattığı köylülerden destek görüyor. Çok sevilip sayılıyor ancak çıkarına dokunduğu kişiler, onu susturmak için elinden geleni yapıyor. Öğretmen, gerçek savaşı aslında okumuş yobazlara, iki yüzlülere, bağnazlığa, toplumun geri kalmasını isteyerek bundan kazanç sağlayan fırsatçılara karşı veriyor. Fakir Baykurt'un eserlerinin, ülkemizi, insanımızı daha yakından tanımak, toplumsal sorunlarımıza daha duyarlı yaklaşmak için mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. Onuncu Köy'ü de tüm kitap severlere tavsiye ederim.
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,128 okunma
Sizi en çok etkileyen kitapları öğrenebilir miyim?
Güzel kitapların tümünü tüketmiş gibi hissediyorum. Kurgudışı hariç; okuduğum roman, hikâye... hiçbir kitaptan keyif alamıyorum. Çok basit geliyorlar artık. Sadece bilim, felsefe, psikoloji falan okuyunca da ruhsuzlaşmış hissediyorum.
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
,
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
,
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna
,
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki Şeytan
,
Semerkant
Semerkant
,
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)
,
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın Kamburu
,
Tanrılar Okulu
Tanrılar Okulu
,
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi Zerdüşt
,
Uçurtma Avcısı
Uçurtma Avcısı
,
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem Güneş
,
Onuncu Köy
Onuncu Köy
... Keşke hiç okumamış olsam şu kitapları. Şöyle bir edebî ziyafet istiyor canım. Acil hafıza sildirme teknolojisi istiyoruz; mucidlere duyurulur.
Reklam
Hayırlı Umudu, İsteği Ertelememek
Aşağıda Ortaköy yatıyor. Düz damlar, yere yapışmış gibi, dümdüz, alçacık alçacık. Koca köy, var mı yok mu, seçilmiyor, yerle bir gibi görünüyor. Ağaç yok, sayılsa on ağaç çıkmaz. Ev önlerine ağaç dikmek diye bir gelenek yok. Bakıldığı zaman yeşillik görünmüyor. Uluların Mehmet, iki üç gündür, akşamüstleri çiftten dönerken hep, “Ağaçlamalı bu köyü!...” diyor. “Hazır âlâ kuyularımız var; iki kova fazla çekip sulamalı. Ne güzel söylüyor Demirci: ‘Elin kabuklu gâvuru çölleri çimlendirmiş. Köy suyunun yanı sıra, iki yakaya kavak diksek olmaz mı?’ Ama mevsimi geçirdik. Gelecek yıl komşuyu ayartıp yapmalı bu işi! Gelecek yıl, gelecek yıl!... Bizimki, işleri hep gelecek yıllara atmaktır. Çiftçinin karnını yarmışlar, yüz tane ‘gelecek yıl’ çıkmış. Ama dur, çit için güzden yelediğim ahlatların sürgünü var; onlara aşı vursak olur. Köye varınca Usta’ya bir sorayım; olur derse, yaşadık. Yumruğum gibi armutlar! O zaman bağdaki gıcık armutları da aşılarım. Doyuncaya kadar yeriz. Bol olsun, çoluk çocuk gönensin! Artarsa mala dökeriz. Ortasından dörde bölüp kak yaparız, kışın hoşaf olur...” Böyle diyor kendi kendine. (Sf. 345-346) . .
Sayfa 245 - Literatür Yayınları, 9.Basım, Nisan 2020Kitabı okudu
Dünyaya başka başka noktalardan bakmaya alışmışken bir noktaya çakılıp kalmak fena.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.