Olayların yaşandığı günlerde cep telefonu yoktu televizyon yeni yeni giriyordu evlere. Güneş Ablan'ın görev yaptığı dağ köyüne araba haftada üç kere o da zor koşullarda çıkabiliyordu.
Göz olarak çoktur kaş olarak çoktur adlarına dizeler yazacağım insanlar arıyordum o insanlar yoktular. En güzel makyaj, vefa. En büyük büyü, kültür. Sırıtmalar çoktular, kırılmalar çoktular. Adlarına romanlar, destanlar yazacağım kadınlar arıyordum, o kadınlar yoktular. Daldım geçmişe gramofonlu siyah beyaz kartpostallı evlerin televizyonla yeni yeni tanıştığı yıllara... Güneş Abla çıktı karşıma vefalı, paylaşımcı, hoşgörülü... Güneş Abla köylüyle köylü, kentlerde kentli, küçükle küçük, büyükle büyük Güneş Abla. Bugün Güneş Abla dünyamızda yok ama onu yeniden diriltmek boynumun borcu deyip kalemlere uzandım...