Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Organ Nakli Hakkında Gizlenen Gerçekler

Kemal Özer

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
20. yüzyıl, belki de insanlık tarihinin geride kalan bölümünde yaşanan değişimin tümüne eş değer büyüklükte bir değişime şahit olduğumuz bir asır. Bir yandan yoğun, diğer yandan da yorgun bir çağ. Doğumun, yaşamın hatta ölümün bile şekil değiştirdiği bu çağda yaşamak mı, azap mı, baht mı, bahtsızlık mı?
Sayfa 19
Hiçbir sınırın kalmadığı bir çağda yaşıyoruz...
Reklam
Diyanet İşleri Eski Başkanı merhum Ömer Nasuhi Bilmen meşhur eseri İslam ilmihalinde, İnsanların bedenleri ve organları hayatta olduğu gibi, öldükten sonra da hürmet edilmeye layıktır ve dokunulmazlık vardır. Onun için herhangi bir insanın hayatına haksız yere kastedilmesi haramdır, bir cinayettir. Yine bir insanın herhangi bir organını, kendi hayatına ait bir zaruret bulunmaksızın haksız yere kesmek ve yarmak da haramdır, bir suçtur. Bir insanı hadım etmek, haksız yere dövmek de caiz değildir. İnsan hürmete değer bir yaratık olduğundan onun organlarından hiçbirisi koparılarak faydalanılamaz. Onun saç, tırnak ve çekilmiş diş gibi, herhangi bir parçası satılamaz, bunları gömmek gerekir. Onun için bir kadının saçları alınıp, başka bir kadının saçlarına katılamaz. Böyle bir davranış insanın şerefine bir tecavüzdür, bir nevi uydurmacılıktan ibarettir. Insanoğlunun bir parçası ile faydalanmak demektir. Öyle ki, bir kadın kendi saçlarına, kendisinin dökülmüş olan saçlarını da ilave edemez, bu da kerahetten beri değildir. Fakat insandan başka temiz bir yaratığın saçlarını ilave edebilir.
Çağ, istediğin gibi doğamadığın , istediğin gibi yaşayamadığın hatta huzur içinde bile ölemediğin bir süreç hâlini aldı.
Modern dönemde hayat; zengin parasının hatırına, fakirse kapitalizmin devamı uğruna makinalara , başka insanlardan alınan yedek parçalara veya vücudun dört bir yanını çepeçevre saran aletlere bağlıdır.
Günümüzde özellikle de ülkemizde tıp, oldukça bağımsız hareket eden bir dal haline gelmiştir. Türkiye gibi çoğunluğu Müslüman insanlardan oluşan bir toplumun inançları önemli ölçüde göz ardı edilmektedir. İnançlara yönelik hassasiyetler küçümsenebilmekte, bazen de aşağılanmaktadır. Tıbbın amacı ne olursa olsun, uyguladığı her tedavi şekli meşru kabul edilmektedir
Reklam
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesinde "Kürtaj yaptırmak caiz midir?" başlıklı soruya verdiği cevapta: "Eğer ruh taşımayan canlı bedeni imha etmek caiz olsa idi, uykudaki insanı öldürmek de caiz olurdu. Zira Allah Teâlâ uyku halinde insan ruhunun bedenden ayrıldığını haber vermektedir"denilerek, yukarıdaki zikredilen Ayet-i Kerimeleri örnekolarak gösteriyor. Peki, burada "ruhun bedeni terk ettiğine dair delil olmaksızın bir insanın öldürülmesi veya bedenin tahrip edilmesi caiz değil ise, ruhun henüz bedeni terk ettiği kesin olmayan, hatta terk ettiğine dair hiçbir bilginin bulunmadığı beyin ölümü denilen hâlde, insan bedeninin imha edilmesi doğru mudur?" suali söz konusu olduğunda aksini düşünüp organların alınmasına izin veriyorlar? Bu tenakuz neden?
Sayfa 305Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.