"Savaşta ölen bir tek çocuk karşısında benim bütün kitaplarımın ne değeri var ?"
Ne çok isterdim tek bir çocuğun ahının, koskoca devletleri tuzla buz etmesini, orduları bozmasını, ölüm kusan savaş uçaklarını düşürmesini.
Gerçekten de barış yerine savaşı, zevk yerine cefayı, dostluk yerine bin bir dikenli düşmanlığı seçen ve şu dünyadaki kısacık misafirliğe birbirine zehir etmek için uğraşan canlı deliliktir başka hangi sıfat yakıştırılabilir?
"Öyle bir yaşama hır gürüne kaptırmışız ki
kendimizi, elimizden kayıp giden günlerin farkına varmıyoruz. Tespih tanesi gibi arka arkaya diziliyor günler. Birbirinin tipatıp aynı."
Bir de köşelerine çekilmiş insanlar var.
Acı duyuyorlar.
Her haber seyredişte, her gazete okuyuşta "bu ülkeye ne oldu böyle?" diye düşünüyor, yarınlardan kaygılanıyor ve içinde büyüdükleri Türkiye'yi tanımakta güçlük çekiliyorlar.