Mansur'un şanlı zaferlerinin örttüğü çürüme artık görünür olmaya başlamıştı. Abdülmelik'in kardeşi, Mansur'un küçük oğlu Abdurrahman gücünü meşru bir halifenin şemsiyesi altında saklamaya gerek görmedi. Hükümdar olup adına sahip olamamak onun işine gelmiyordu; adı da istiyordu. Artık 40'lı yaşlarına gelmiş olan II. Hişam'ı, onu halifeliğin varisi ilan etmeye zorladı.