Öyle görünüyor ki, İhvan es-Safa ve Hullan el-Vefa dini-siyasi amaçlarla bir araya gelmiş Basra merkezli bir topluluğun adıdır…Topluluğun örgütlenme biçiminin ve gizli yapısının, Eski Yunan'da siyasal olaylara da karışan Pythagoras cemaatiyle benzerliği oldukça dikkat çekicidir. Zaten Risaleler'de, Pythagoras'tan büyük bir saygıyla söz edilir. Adlarına bakarak onların "nefslerinin arılığı ve birbirlerine bağlılıkları dolayısıyla bir araya gelmiş kişiler" oldukları söylenebilir. Bu ad, kimi araştırmacılara göre, Beydeba'nın Kelile ve Dimne adlı yapıtının Tasmalı Güvercin Hikayesi'nden alınmıştır
Pythagorasçılığın MÖ 100 yıllarındaki yeniden canlanma döneminde ortaya koyduğu fikirlere göz atacak olursak, şu ilginç noktalar dikkati çeker: İnsan nefsi 3 parçadan ibaret görülmüştür: Nous, Thumos ve Prenes (belki de akıl, nefs ve ruh üçlemesinin kaynağı). Bunlardan yalnızca Tanrısal kaynaklı nous (akıl) ölümsüzdür.Tabiat canlıdır; canlılığın kaynağı ise ısıdır. Güneş ve yıldızlar birer tanrı olup, aynı zamanda birer ısı merkezidirler (daha sonra gök cisimleri tanrı olmaktan çıkıp, melekler olarak düşünülecektir). Gök cisimlerinin hareketleri sayılar sayesinde uyumlu ve düzenli bir hale getirilmiştir
Akıl göze, şeriat ışığa benzer; ışık olmayınca göz, göz olmayınca da ışık bir işe yaramaz. (...) şeriat dışsal bir akıldır, akıl ise içsel bir şeriattır.
Gazzali
Sayfa 330 - Bilim ve Gelecek KitaplığıKitabı okudu