Selçuklular zamanında Anadolu çoğarafyasında sofranın ayrılmaz bir parçası olan ekmek, sadece ana yemeğin yanında bir destekleyici konumunda değil, aynı zamanda bizzat yemeğin özünü oluşturan temel besin kaynağı konumundaydı.
Cengiz Han’ın, gösterişten uzak nispeten sade bir yaşam tarzı vardı. Düşmanları ona karşı zor durumda kaldığında komutanlarına ihânet ederek ona gelenleri öldürür, ihanet etmeyenleri de kendi ordusuna alırdı.
"Selçuklular zamanında Anadolu coğrafyasında da tarım önemli bir yere sahipti. Selçuklular, inşa ettikleri yeni sulama kanalları ve Orta Asya ve İran coğrafyasından getirdikleri yeni zirai teknikler ile Anadolu'da tarımsal faaliyetlerin gelişmesine önemli katkıda bulundular."
"Orta Asya'nın bütün göçebe kültürlerinin daha bidayette, iktisadî olarak elzem olan hayvancılığın yanında, tarım ile de bir miktar uğraştıkları günümüzde kanıtlanmıştır."
"Çoğu kez bu mal mübadelesinden vazgeçerek ek besin ihtiyaçlarını sadece "cengaverlik yoluyla" ('şövalye usulüyle', ritterliche Weise) temin etmekteydiler. "