“Bir sevinç düşü, bir aydınlık kasırgası içindeydi. İçinden, çok uzak, belli belirsiz bir türkü, bir koku, bir renk gibi bir şeyler geçiyordu. Uzak, çok uzak, ta Akçadenizin kıyılarında silme bir mavilik… Mavinin üstünde akıp giden bir pamuk aklığı…”