Eğer biz bu konuyu İslam'la birlikte ele alırsak şöyle bir çarpıklık ortaya çıkar: Sanki insanlar ve özellikle bayanlar binlerce yıl örtüsüz, açık saçık yaşadılar, sonra Allah Teala dünyanın sonuna doğru, son peygamberleriyle örtüsüz yaşamaya bir son verdi ve bayanları örtünmekle yükümlü tuttu. Böyle bir mantık kesinlikle doğru değildir. Örtünme duygusu, hem insanoğlunun yaratılışında mayasına işlenmiş; edep, hayâ, namus ve utanma özellikleriyle donatılarak yeryüzüne gönderilmiş, hem de yeryüzüne iner inmez ilk olarak yine bu konuda uyarılmıştır.
Tek bir cümle yeterli bir çok şeyi tefekkür etmek ve örtünmek için.
Hazreti Meryem Validemiz, sonradan kazandıklarıyla değil, Allah'ın kendisine verdiklerini, fıtratına yüklediği değerleri koruduğundan dolayı bütün bir yeryüzünün en seçkin kadını kılınmıştır.
"Evet, biz sizi örtünmeye çağırmakla, müslümanca tesettüre bürünmeye çağırmakla, böyle bir hayat sürmeye çağırmakla, aynı zamanda Allah'tan başkalarına ve özellikle şeytana kulluğu reddetmeye de çağırmış oluyoruz!"
Bırakınız inancımızın olmazsa olmazlarını, inancımızın sütunlarını, farzlarını, vaciplerini tartışmayı, bu örtü düşmanları bizim bid'atımızı bile tartışamaz, bid'atımıza bile dokunamaz!
SADECE BAŞINIZI AÇARAK ONLARI ASLA RAZI EDEMEYECEKSİNİZ!
En küçük bir erdem ve müslümanca bir davranış veya onların hoşuna gitmeyen bir tavır sergilediğinizde, hemen aslınızı, örtülüyken açılan birisi olduğunuzu yüzünüze vuracaklar.