Hayal kırıklığı içinde Birinci Dünya Savaşından vatanı Almanya’ya dönen Theodor Lohse yer alıyor. olayların merkezinde. Ücretle ders vermekle geçen hayatı bir anda yönünü değiştirmeye başlıyor zamanla.
Theodor parasız ve aşık bir adamdır, ne yapayım ne edeyim diye düşünürken,
Radikal sağ çevrelere girip yükselme hırsıyla gizli bir örgüte katılan Lohse o yıllarda Nasyonal Sosyalistler ile komünistler, burjuva ile proletarya arasında yaşanan siyasi kavgaların içinde bulur kendini.
Siyasete ve gizli örgüte iyice bulaştıktan sonra, çevre edinmeye ve kendi etrafından yapılanma olabilecek bir grup kurar ve yahudilere karşı nefretle haraket etmeye başlar.
2 Kasım olayı ile zirve yapan bu gözünü bürüyen nefret fırtınası 2 Kasım günü vücut bulur ve bedeninden taşıp sokaklara taşar, insanlara işkence ederler, canlarını yakarlar, yıkım ve öfke getirip talan olur sokaklar, Hitler gibi davranır işkence odaları, satılan pasaportlar, entrikalar, akıl oyunları, korku ve yıkım hepsi zincirleme olarak gelir zamanla.
Faşizim tavan yapar.
Alman dönemini anlatan güzel bir roman.