Sömürgeciliğin Keşif Kolu

Oryantalizm (Doğubilim)

Edward Said

Öne Çıkan Oryantalizm (Doğubilim) Gönderileri

Öne Çıkan Oryantalizm (Doğubilim) kitaplarını, öne çıkan Oryantalizm (Doğubilim) sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Oryantalizm (Doğubilim) yazarlarını, öne çıkan Oryantalizm (Doğubilim) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğu ve Batı arasındaki ilişki herşeyden önce bir güç ve üstünlük ilişkisidir.
Oryantalizm konusunda ileri sürdüğüm tez, onun kültür, politika ve modern aydın düşünceler çerçevesinde çok geniş bir alana yayıldığı fakat "bizim" dünyamızla gerçek "Doğu" arasında çok az ilişkili olduğu noktasında toplanmaktadır.
Reklam
Oryantalistler yıllarca Doğu hakkında konuşmuşlar, metinler tercüme etmişler, medeniyetleri, dinleri, hanedanları, kültürleri ve zihniyetleri (yabancılıkları nedeniyle Avrupa'dan tecrit edilmiş bir şekilde) izah etmişlerdi. Oryantalist, cemiyet içinde, Renan yahut Lane gibi, görevi yurttaşları için Doğu'yu tefsir etmek olan bir uzmandı. Şark ile Şarkiyyatçı arasındaki ilişkinin temelinde “Tefsir” yatıyordu. Kendisine uzak, zorlukla anlayacağı bir medeniyetin yahut kültür abidesinin karşısına dikilen Oryantalist âlim, muğlaklığı gidermek, berraklığı getirmek için tercüme ediyor, anlayışla tasvir yöntemini deniyor, zihnen ulaşamadığı nesneyi “içinden” kavramaya çalışıyordu. Ama Oryantalist Şark’ın dışında idi, Şark da (ne derece anlaşılır hale getirilmiş olursa olsun) Garp'ın ötesindeydi. Bu kültürel, zamansal ve mekânsal mesafe derinlik, gizlilik ve mahremiyet ifade eden mecazlarla anlatılıyordu: Neticede, “Doğu'lu gelinin peçesi”, “Anlaşılmaz Doğu” gibi ifadeler hayli kullanılır olmuştur..
Mısır, Suriye veya Türkiye hakkında yazı yazmak, seyahati göze almak, o ülkelerin idarî veya siyasî hayatı hakkında bilgi edinmekle mümkündü.
Sayfa 236Kitabı okudu
Batı onsekizinci yüzyılın sonlarından itibaren “Doğu'yu tanımak” amacı ile yola çıkmış ve hegemonyasının ge­nel şemsiyesi altında tüm güçlerini kullanarak Doğu'ya dalmıştır. Bu sırada akademik çalışmalar başarılı gayretlerle Doğu’nun ger­çeklerine uydurulmuş müzelerde sergiler düzenlenmiş; koloniler­’deki yönetim şekilleri yeniden ele alınmış; yeni ve modern bürolar kurulmuş; antropoloji, biyoloji, linguistik teorileri yeni fikirlerle süslenmiş; insanlık ve evren üzerine ırklara ve tarihe dayalı nazari-yeler ortaya atılmış, ekonomik ve sosyal yeni görüşler, devrim, kültürel kişilik, ulusal karakter ve din üzerinde yepyeni düşünceler doğmuştur. Üstelik bütün bunlar Batı'nın Doğu üzerinde imâl etti­ği hayaller dünyasının sınırları içinde varlık kazanmıştır. O hayal­ler dünyası ki temelinde Batı'nın sadece üstünlük duyguları yer almaktadır. ..
Reklam
Oryantalist aslına uygun olup olmadığını düşünmeden Doğu'yu taklid edebilir. Doğu hakkında tüm söyledikleri tek yönlü bir anlatım olarak değerdirilmelidir. Doğulular konuşmakta ve hareket etmekte, Oryantalist gözleyerek not tutmaktadır. Tüm gücü yerlilerin ortasında durarak konuşmak ve yazmaktan ibarettir. Belki ona gizli bir yazar gözü ile bakılabilir. Ve bütün yazdıkları yerliler için değil, Avrupa'nın çeşitli yayın kurumları içindir.
Sayfa 226Kitabı okudu
Gerek oryantalistler ve gerekse ondokuzuncu yüzyıl başında yetişmiş pek çok düşünce adamı için insanlık ya geniş bir yığundır, yahut da soyut genellemelerin bir araya gelişinden doğmuş anlamsız bir bütündür.
Sayfa 217Kitabı okudu
Batı onsekizinci yüzyılın sonlarından itibaren "Doğu'yu tanımak" amacı ile yola çıkmış ve hegemonyasının genel şemsiyesi altında tüm güçlerini kullanarak Doğu'ya dalmıştır.
Oryantalizm modern tarih'in başlangıcından günümüze kadar geçen süre içinde, yabancı bir dünyayı ele alan bir düşünce sistemi olarak, farklılıklar üzerine kurulmuş bütün diğer bilim dalları gibi maalesef insan düşüncesini "Doğu" ve "Batı" olmak üzere iki bölüm içinde kanalize etmiştir.
242 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.