Siyasi Tarihi

Osmanlı Devleti Tarihi 1

Yılmaz Öztuna
Hulâsa edersek, Ertuğrul Gazi'nin babasının adının en kuvvetli ihtimale göre Gündüz Alp olduğu ve bu zatın 1230 yılında veya o sıralarda ölüp aşiretin başına Ertuğrul Bey'in geçtiği, bütün tarihî rivayetlerden çıkarılacak en doğru ve akla yakın netice gibi görünmektedir.
Varna kadar mühim ve Haçlılar bakımından Varna kadar ümitli olmamakla beraber İkinci Kosova, Avrupa'nın Türkler'i Balkanlar'dan atmak için yaptığı 6. ve sonuncu teşebbüstür.
Reklam
1229 yılına doğru Kayı aşiretinin Ahlat'tan oynadığı anlaşılmaktadır. Başka bir tarafa gitmek gayesiyle, Ahlat'ı terketmiştir. Sebebini bilmiyorsak da, Anadolu kapılarına dayanan Moğol istilasının getirdiği huzursuzlukla ilgisi olması muhtemeldir.
Ertuğrul Bey'in babasının adının Gündüz Alp olduğu anlaşılmaktadır. Bu adın Süleyman-Şah olduğu hakkındaki rivayetler Gündüz Alp'in şeref ismi olduğunu gösteriyor; o çağda Türk ileri gelenlerinin bir Türkçe, bir de Arapça İslâmî adları bulunması çok yaygındır.
Avrupa'da imparator sıfatı, Türk diplomatik yazışmalarında karşılıklı olarak yalnız <Cihan Pâdişahı> Sultan Süleyman için kullanılabilecekti. Bu muahedenin şartlarına uymayı Fransa, Venedik ve Papalık devletleri de taahhüd ediyorlardı.
Sayfa 151
Istanbul'un Fethi, bütün Türk tarihinin en büyük olayı sayılmaktadı. Cihan devletine gidişi kesin şekilde müjdelemiştir. Bilindiği gibi Orta Çağ'ın da sonu ve Yeni Çağ'ın başlangıcıdır. Türkler, fethe Feth-i Mübin" diyerek tebcil ettiler, Kur'an'da geçen Beldetün Tayyibetün tabirini bile, ebced hesabiyle Feth-i Mübin'in hicri tarihini işaret ettiğini keşfettiler.
Sayfa 56
Reklam
İkinci Mehmed'i şahsen tanıyan Bizanslı tarihçi ve diplomat Prens Dukas şöyle yazıyor: Böyle bir hârikayı kim gördü ve kim işitti? İkinci Mehmed, karayı denize tahvil etti ve gemilerini dalgalar yerine dağların tepelerinden aşırdı.
Burada (Erzincan) 10 Ağustos 1230'da Orta Çağ'ın en büyük meydan muharebelerinden biri oldu: iki kardeş Türk ve Sünni-Hanefi ordu karşı karşıya geldi: Moğollar'ca Türkistan'da ata topraklarında kovulan Doğu Türk hakanı ve son harzem-sah Sultan Celaleddin, Moğollar'dan kurtarabildiği ordusu ile Ortadoğu ülkelerinde oradan oraya gezerken, Türkiye sultanlığının sınırlarını geçip Anadolu'ya girdi. Sultan Alaaddin Keykubad'ın akıllı nasihatlerini dinlemeyip, Anadolu'da ilerlemeye başladı. Erzincan yakınlarında Büyük Alaeddin'in ordusuna çarptı, bozularak bozularak Türkiye devleti topraklarını terkedip uzaklaştı.
Ankara Muharebesinin Neticesi Mahza Felakettir
Bütün Orta Çağ'ın (476-1453) bütün yeryüzünde geçen en büyük meydan muharebesi olan, her iki tarafta başkumandan olarak oğulları ile beraber târi- hin en büyük asker hükümdarlarından ikisinin bulunduğu, Çin ile Adriyatik arasındaki ülkeleri paylaşan iki Müslüman ve Türk hakaanının zaferi ölesiye çekiştiği Ankara muharebesi, Türkiye tarihinin en büyük feläketlerinden biridir. Osmanlı gelişmesini ve fütuhatını yarım asır geciktirmiş. Bizans'ın ve Orta Çağ'ın hayatını 50 yıl uzatmış, Anadolu birliğini ise 70 yıl geciktirmiştir. Yıldırım devrinde Osmanlı topraklan olan bâzı yerler ancak 115 yıl sonra Yavuz Sultan Selim tarafından yeniden Türkiye'ye katılabilmiştir.
Bizans'ı düşürmek için, İstanbul Boğazı'na hakim olmak, Boğazdan geçen bütün gemileri Türk kontrolüne almak gerekiyordu. Bu düşünce ile İkinci Mehmed, Boğazkesen Hisarı dediği Rumelihisarı'nı inşa ettirdi. Karşıda dedesinin babası Yıldırım Bayezid'in yaptırdığı Anadolu Hisarı yükseliyordu. Artık hiç bir geminin Türk izni olmaksızın Karadeniz'den Akdeniz'e veya tersine geçmesi mümkün değildi.
Reklam
Klasik rivayete göre Câber yakınlarda Fırat'ı geçerken, Ertuğrul Bey'in babası Süleyman-Şah atıyla boğulmuştur. Câber yakınlarda Türk mezarı denen yere gömülmüştür. Türk mezarının Osmanoğulları için kutsal yerlerden biri olduğu bilinmektedir.
Haleb Ulu Camii'ndeki ilk cuma namazında (29.8.1516), hutbe'yi Sultan Selim namuna okuyan hatib, Yavuz'u «Hakimü'l-Haremeyni's-Şerifeyn diye anınca padişah müdahele ederek, Hakim kelimesini Hadim olarak degistirtmiştir.
Fâtih'e göre Memlûk sultânları «Çerkez kölecikleri» idi, kendisi gibi Oğuz Han'dan inmiyorlardı.
Şâh ise, ülkelerden başka vicdanları da esîr etmek istiyor ve bunun için terör, kan, ateş ve kılıç kullanıyordu. Osmanlı ordusunun başarısızlığı, Safevîlerin Orta Anadolu'yu Şiileştirip İran'a katmasıyla netîcelenebilirdi. Zîrâ Safevîlerin taht şehri Tebriz'de idi, Timur'unki gibi çok uzakta, Türkistan'da, Semerkand'da değil.
Sayfa 106Kitabı okudu
Balı Bey; Jaroslaw, Lwow, Lublin, Radom, Varşova gibi en mühim Leh şehirlerine girip yaktı.