Osmanlı Devleti'nde Siyaseten Katl

Ahmet Mumcu

Osmanlı Devleti'nde Siyaseten Katl Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Devleti'nde Siyaseten Katl sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Devleti'nde Siyaseten Katl kitap alıntılarını, Osmanlı Devleti'nde Siyaseten Katl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Osmanlı devletinin tek ve mutlak egemeni olan padişah, kendi otoritesine yönelik en küçük bir sınırlama girişimi ve kendi dışında bir otoritenin ortaya çıkmasını, egemenliğini sürdürebilmek için ortadan kaldırmak zorundaydı..”
"Vezir-i âzamın serdarı ekrem olarak bulunduğu sıralar yetkileri sonsuzdur. Bütün tevcihat, aziller, tayinler, nefiy ve idamları padişaha sormadan icra ettirir; zira seferde onun emri ferman demekti."
Sayfa 72 - PhoenixKitabı okudu
Reklam
"İnfaz, eğer boğulmak yahut asılmak suretiyle icra edilmişse, ölünün başı muhakkak kesilir ve kesilen kafa, içi bal dolu kıl torbalar içine konarak İstanbul'a gönderilir. Çoğunlukla katle memur edilmiş olanlar bu kesik kafayı da yanlarında götürürler ve İstanbul'a vardıklarında, fermanın ne şekilde icra edildiğini bildirir bir yazı ile teşhir edilmek üzere bu kafayı teslim ederler."
Sayfa 107 - Phoenix YayınlarıKitabı okudu
"Kendisine düşman olan bir Musevi tarafından Vezir-i Âzam Derviş Paşa'nın saraya tünel kazdığı uydurulmuş ve aleyhtarlığı tarafından bu haber I.Ahmed'e duyurulunca o, hiçbir soruşturmaya lüzum görmeden Paşa'yı derhal huzurunda katlettirmiştir."
Sayfa 77 - Phoenix YayınlarıKitabı okudu
II.Mehmed, şahsında Osmanlı padişahı tipini yaratmış olan ilk hükümdardır. Artık Padişah "hâkim-i mutlak" olmuş, kamu hukuku tamamen onun idaresine göre düzenlenmiştir. Şeriat ise, yalnız özel hukukta hâkim kalabilmiştir.
Sayfa 33 - PhoenixKitabı okudu
Reklam
“Fatih Sultan Mehmet’in Veziri azamı, Çandarlı Halil Paşa’yı ortadan kaldırmasının ardından, Siyaseten katl önlemine sıkça başvurur oldular..”
“Allah’tan korkmayıp mahlûktan korkmak ilim ve diyanette lâyık mıdır?”
“Padişahın en büyük hazinesi, reayanın hayır duasıdır…” (Aşıkpaşazâde)
...hükümdar katl emri verebilmek için ulemadan izin istemiş, ulema da bu sefer «şer'î maslahat değildir, nasıl emredildi ise öyle yapılsın» şeklinde cevap vermiyerek, bilâkis ekseriya bu katl isteğinin «şer’i» olduğunu belirtmiştir.
Reklam
Kamu hukuku alanındaki bu sınırsız kuvvet, tebanın canı ve malı üzerinde, padişaha doğrudan doğruya tasarruf yetkisi vermiştir. Padişahın ölüm cezası verme yetkisi tartışmasız bir şekilde kabul edilmiştir.
II. Mehmed ’den sonra yoluna giren bu gelişimde, Osmanlı padişahı, mutlak yetkilerini kazanmış ve bunu şeriata da tasdik ettirmiştir. Şeyhülislâmlık makamı «şer i maslahat değildir, nasıl emredilmiş ise öyle hareket lâzım gelir» şeklindeki fetvaları vasıtasıyla hükümdarın örfü ile çözümlenen meseleleri yüksek bir devlet işi ve bir siyasî mesele sayarak onları herhangi bir tarzda cerh etmekten veya tartışmaktan kaçınmıştır.
"Reaya, padişahın kullarından farklı bir statüdedir. O, halktır. Halkta refah ve huzur sağlamak için zulüm yapılmaması gereklidir. O halde padişah, reaya üzerinde, kulları hakkında haiz olduğu hareket serbestliğine sahip değildir."
Sayfa 62 - PhoenixKitabı okudu
"Kendisinin karşısında kuvvet bırakmayan II.Mehmed diğer yandan vezi-i âzamın kudretini arttırarak onu devletin tek âmiri haline getirmiş, ancak hükümdar karşısında rolünü hiçe indirerek devlet idaresindeki merkezciliği ve mutlaklığı daha da koyulaştırmıştır."
Sayfa 32 - PhoenixKitabı okudu
Kitabın, dolayısı ile şeriatın kamu hukuku alanında esas prensipler koymadığını belirtmiştik. Şu hale göre ülkesini şeriat esaslarına göre yönetmek zorunda olan İslâm hükümdarının, bu konuda ne kadar büyük güçlükler çekeceğini söylemek gereksizdir. Daha ilk halifelerin, fethettikleri yerlerin idare sistemlerini benimsediklerini, yukarıda birinci bölümde belirtmiştik.
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.