1300-1700

Osmanlı Dünyası ve Avrupa

Daniel Goffman

undefined Osmanlı Dünyası ve Avrupa Sözleri ve Alıntıları

undefined Osmanlı Dünyası ve Avrupa sözleri ve alıntılarını, undefined Osmanlı Dünyası ve Avrupa kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı dünyasında Hristiyan dünyasından kaçmış binlerce dönme varken, Hristiyan Avrupa'da Islâm dininden dönenlere hemen hemen hiç rastlanmıyor.
Sayfa 24
Martin Luther
''Türk... şeytanın hizmetkarıdır; yalnız kılıçla toprağı ve insanları kasıp kavurmakla kalmaz, ... Hristiyan inancını ve sevgili Efendimiz İsa Mesih'i yerle bir eder.''
Sayfa 142
Reklam
Batıdan bakıldığında Osmanlı devleti Bizans'ın küllerinden doğmuş bir canavar gibi görünüyordu.
Sayfa 30
Osmanlı kimliğinin merkezindeki inanç, hanedanın Orta Asya'dan gelmiş olduğuydu; Türkiye Cumhuriyeti'nde kimliğin vazgeçilmez bir yanı Osman'ın Türk olduğudur ve Osmanlı toprakları üzerinde sonradan yükselen diğer devletlerin kendilerini algılayışlarındaki kesin bir yargı da Osmanlı hükümdarlarının Türk olduğu, kendilerininse kesinlikle Türk olmadığıdır.
Sayfa 282
Osmanlıların uzun ömürlü ve imparatorluğun uçsuz bucaksız, karmakarışık topraklar toplamı üzerinde egemen olabilmesinin sırrı, dillere destan ordusu, sadık bürokratları, işinin ehli birçok yöneticisi ya da kendine özgü toprak mülkiyeti sistemi değildi. Bu sır, çeşitlilikler barındıran bu topluma yaklaşımındaki esneklikte yatıyordu.
Sayfa 123
Din, Batı ile Doğu'yu birbirinden ayırmaya yarıyordu; savaş, kıyım, cinayete hem özür uyduruyor, hem de haklılık gerekçesi buluyordu.
Sayfa 49
Reklam
Öte yanda, Osmanlı İmparatorluğu pek çok kültür ve geleneğin karışımı olarak ortaya çıktı. Meşruiyetini ise yine “evrensel” bir inançtan —en azından koyduğu kurallar bakımından, değişime (bida) karşı çıkmayı benimsemiş-İslam inancından alıyordu. Padişahlar kendilerini ve toplumlarını Müslüman, devletlerini de İslam devleti olarak tasavvur ettikleri için, her hükümdar dininin yasalarına (şeriata) uymak ya da uyar görünmek zorundaydı. Her yeniliğe, İslamın öğretileri açısından haklı bir gerekçe bulmak gerekiyordu. Dinsel kısıtlamalar pek çok biçimde ortaya çıktı, Osmanlı toplumunu olgunlaşmaya yöneltti ve Osmanlı yayılmasının yönünü belirledi.
Venedik Senatosu, Doğu Roma Imparatorluğu başkentinin düştüğünü öğrenir öğrenmez, Padişah II.Mehmed'i yumuşatmak ve onunla anlaşma koşullarının pazarlığı yapmak üzere yeni Osmanlı başkentine alalacele tam yetkili bir temsilci gönderdi. Çoğunlukla dalkavukluk olarak yorumlanmış bu uzlaşmacı tutum, genişleyen Osmanlı dünyasının başlıca kentlerinde Venedik'in ticari koloniler kurmasını sağlamakla kalmadı, Osmanlı tebaasının da Venedik'te koloniler oluşturmasının yolunu açtı.
Sayfa 174
Kent (Istanbul) İslâm insanının kafasında da en az Hıristiyanlar için olduğu denli büyük önem taşıyordu. Muhammed'in kendisi, Konstantinopolis'i dünyanın merkezi olarak düşünüyordu; 7. ve 8. Yüzyılın Arap akınları birkaç kez kentin surlarına ulaştı. Ilk Emevi Halifesi Muaviye, 670 yılında, kentin surlarında patlayan bir saldırının başındaydı; 716-17'de bir yıl boyunca süren kuşatma da başarılı olamadı.
Sayfa 31
Bu ülkede nice zulüm ve yolsuzluk varsa hepsi ulemanın başının altından çıkıyor.
Sayfa 47
Reklam
1453'ten önce Avrupalılar için, Selçuklu olsun, Osmanlı olsun Türk soyundan yayılmacıların gelişini, ne denli uzun sürerse sürsün, Hristiyanlığın ilerleyişinde geçici bir duraklama olarak düşünmek mümkündü... 1453'ten sonra bu dünya görüşünü sürdürmek zorlaştı.
Sayfa 32
Kısa süre önce çıkmış bir Osmanlı tarihi kitabındaki bölümlerden biri şöyle bir savla başlıyor: "Osmanlı Imparatorluğu'nun yaşam nedeni savaştı." Bu ifade, çoktandır Avrupa ve Amerika Birlesik Devletleri'nde yaygınlaşan, zarar verici ve yanıltıcı bir basmakalıp görüşü tam olarak özetliyor.
Sayfa 17
17. yüzyılın başlarına gelindiğinde, ticarette önde gelen uluslar olan İngiltere, Fransa, Felemenk ve Venedik, Osmanlı İmparatorluğu ve ötesine uzanan oldukça karmaşık ticaret ve yönetim ağları kurmuşlardı. Her ne kadar bu ağların her biri farklı güçlü yanlara, zayıflıklara ve yapılara sahip olsa da,5 belirli ortak özellikleri de vardı. Her birinin en tepesinde, İstanbul’daki temsilciler (elçiler, özel görevliler ya da balyoslar) bulunuyordu. Bu kişilerin sorumlulukları, yalnızca ülkelerinin hükümetlerini ya da şirketlerini değil, Osmanlı İmparatorluğu’nda oturan vatandaşlarını da temsil etmekti. Her hükümet ya da şirket ayrıca belirli Osmanlı kentlerinde yerleşik milletleri ya da aracıları yönetmek üzere konsoloslar da atıyordu. Sonuçta, her biri cemaatleri için en elverişli ticaret koşullarını ve Osmanlı hükümetinden en çok özerkliği elde etmek için birbiriyle yarışıyordu.
Gerçekten İnebahtı, "Türk"e karşı kutsal ittifaklar gerçekleştirilmesini sona erdirdi; Hristiyan ve Müslüman deniz kuvvetleri arasındaki son büyük deniz çarpışması oldu.
Sayfa 202
Bizans’ın düşüşünün öyküsü pek çok kez anlatılmıştır;25 çünkü bu olay Avrupa tarihi için de, Osmanlı tarihinde başka hiçbir olayın olmadığı denli önemli bir olaydı. Gerçekten de, ortaçağ Avrupa’sının sona erip modern çağ Avrupa’sının başladığı an olarak kimilerince bir dönüm noktası bile sayılmıştır. Bu değerlendirmede belirli bir ironi var.Birincisi, kent daha önce, 1204 yılında, kör Venedik Dukası Dandolo’nun başını çektiği ateşli, acımasız ordu kente saldırdığında, Dördüncü Haçlı Seferi’nde alınıp yağmalanmıştı. Öyleyse, Konstantinopolis’in sanat yapıtlarının ve varlığının uçuverip -Venedik sarayına ve başka saraylara,kamu yapılarına düşmesi- ve kültürel yapıtların çoğunun yok edilmesi 1453’te değil 1204’te oldu; Büyük Kütüphane’nin yok edilmesi 1204 yılında oldu, 1453 de değil.
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.