Osmanlı - İnsanlığın Son Adası

Mustafa Armağan

Most Liked Osmanlı - İnsanlığın Son Adası Posts

You can find Most Liked Osmanlı - İnsanlığın Son Adası books, most liked Osmanlı - İnsanlığın Son Adası quotes and quotes, most liked Osmanlı - İnsanlığın Son Adası authors, most liked Osmanlı - İnsanlığın Son Adası reviews and reviews on 1000Kitap.
"II.Mahmud,Edirne Andlaşmasıyla geri aldığı topraklarda önce bir tespit (tahrir)yaptırmıştır:Kimler gitti? Kalan reayanın zararı ne kadardır?Boş kalan evler ve tarlalar hangileridir?Bundan sonra sıra boş kalan ev ve tarlaların işgalinin önlenmesine gelmiştir.Bu toprak ve evlerin 'sahipleri dönene kadar'kiraya verilmesi ,toplanan kira bedellerinin bir sandıkta biriktirilmesi düşünülmüş ve asıl sahipleri dönünce kendilerine sandıkta biriken paralarla birlikte teslim edilmesi karara bağlanmıştır.Yani 'Giden gider,kalan sahalar bizimdir' gibi ulus-devletin canına minnet bir 'cinlik',nedense (!)asla akıllarına gelmemiştir.Osmanlı yöneticilerinin. Gidenlerin şöyle ya da böyle gidebileceğinin ama gittikleri yerde ,kendisinin sağladığı imkanları bulamayıp döneceğinin bilinciyle hareket eden Osmanlılar onlara ne 'hain' muamelesi yapmış ne de mallarını müsadere etmeyi düşünmüşlerdir. Tam tersine ,sanki onlar hala kendi topraklarındaymışcasına normal muamelesine devam etmiş ve sandıkta toplanan paralar yıllar içinde biriktikçe birikmiş ,bu paralara el sürmek isteyen soysuzlar ise en ağır bir şekilde cezalandırılmıştır."
Sayfa 214
"Osmanlı'nın inceliği ve imtidadının anlamı burada işte:Soylu ama tepeden bakmıyor;muhteşem ama insanı ezmiyor;büyük ama ürkütmüyor!"
Sayfa 37
Reklam
Wilson Harris
Orjinalite ancak geçmişle kurulacak bir diyalog sayesinde yakalanabilir.
Halide Edip Adıvar'dan alıntı
Burada, bilhassa pek acı ve Türk milletinin haysiyetini kıran bir meseleyi unutmamak lazımdır. Çünkü gerek hariçte, gerek dahilde, propagandalarla, Türk milleti 500 sene bir sürü halinde yaşadı, Cumhuriyet Devri Türkleri bir millet haline soktu, gibi palavraları hala aramızda tekrar edenler vardır. Çocuklarımıza, tarihin büyük bir milletinin evladı olduklarını anlatmak lazımdır.
Sayfa 327Kitabı okudu
"Kaçabilirsiniz, daha doğrusu kaçmayı deneyebilirsiniz. Bir çözüm olabilir mi kaçmak? Kendinizden kaçabilir misiniz? İçinizden, kimliğinizden, kötü rüyalarınızdan ve hafızanızdan kaçabilir misiniz?"
Tarihi, bugünü anlamlandırmak için okuruz.
İnsanoğlu, geçmişi zaten bildiğini veya birileri tarafından zaten bilindiğini varsayar. Onun gözünde bugün ve özellikle gelecektir meçhullerle dolu olan. Oysa geçmiş de en az gelecek kadar 'beyaz bölgeler'le doludur. Bu bakımdan fütüroloji ile akrabadır tarih. Bu yüzden, geçmişi anlamanın fazileti, bugünü ve geleceği anlamaya sıkı sıkıya kenetlenmiş durumdadır. Öyleyse Braudel'le birlikte gür bir sesle haykıralım: Tarihi, bugünü anlamlandırmak için okuruz. (Başka türlü tarihin herhangi bir cazibesi olabilir miydi bizim için?) Tarihin ağırlığını veya yükünü her an sırtında hisseden bugünümüzü anlamlandırabilmek için de dünya tarihine doğru kapsamlı bir seferberlik ilan etmek zorundayız. Dolayısıyla bugünkü sorunlarımızın arka planını oluşturan Osmanlı tarihini doğru anlamak, kendimizi doğru anlamak, bugünümüzü ve kimliğimizi asli mahiyeti içinde kavramak için gereklidir. Üstelik Osmanlı tarihinin anlaşılması, yalnız bizim için değil, Balkanlar, Avrupa ve Ortadoğu'nun tarihini anlamak için, giderek Avrasya'nın, hatta modern dünyanın tarihini anlamak için de vazgeçilmez bir önem taşımaktadır.
Reklam
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.