Bir Arap Alimin Gözüyle

Osmanlı Tarihi

Emir Şekip Arslan
0/10
0 Kişi
5
Okunma
Beğeni
771
Görüntülenme
Osmanlı Tarihi ile ilgili günümüze dek birbirine benzeyen veya birbirinin özeti niteliğinde olan pek çok kitap yazılmıştır. Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Havran Bölgesi Mebusu Emir Şekip Arslan ise öncelikle padişahlarla ilgili konularda tarihi detaylara fazla girmeden, her padişahın en çok dikkat çeken yönlerini ön plana çıkarmıştır. O dönemin en ünlü siyasi kişiliklerinin dostluklarını kazanarak, Osmanlının son dönemlerine şahitlik etmiş olan bir Arap aydını olan Emir Şekip Arslan tarafından kaleme alınan Osmanlı Tarihi bu yönüyle benzerlerinden farklılık arz etmektedir. Kitapta Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren, tahta geçen padişahların her biri döneminde yaşanan siyasi tarihe değinilmesinin yanı sıra o padişah zamanında yaşamış ilim adamlarından da bahsedilerek, o devrin ilmi hayatına ışık tutulmuş ve böylece benzer kitaplardan farklı bir yol izlenmiştir.
424 sayfa
Reklam

Yazar Hakkında

Emir Şekip Arslan
Emir Şekip ArslanYazar · 8 kitap
Emir Şekip Arslan,1869 yılında Lübnan’ın Şuveyfe köyünde doğdu. 1874’te Beyrut’ta Medresetü’l-Hikme'de eğitim gördü. Maruni okuluna girerek burada edebiyata yöneldi. Bunun yanında Arapça, Farsça ve Fransızca dillerini öğrendi. Daha sonra Türkçe’yi de öğrenmesi için Medrese-i Sultaniye’ye gönderildi. Maddi imkansızlıklar nedeniyle üniversiteye gidemedi. 1902 yılına kadar pek çok şiir yazdı. Kahire ve Beyrut’un ünlü gazetelerinde makaleler yayımladı. Jön Türklerin Teşkilat-ı Esasiye Kanunları'nı Osmanlı'ya kabul ettirme çabalarını destek verdi. Bunun yanında Sultan Abdülhamid'in tahtan indirilmesine de büyük üzüntü duydu. 1911'de Libya topraklarını işgal eden İtalyan askerleriyle savaşmaya gitti. Daha sonra buradan ayrılarak Mısır'a gitti. 1912 Nisan ayında Trablusgarp’a giderek burada Enver Paşa'nın dostluğunu kazandı. El-Müeyyed’de yayımladığı makalelerle Batı emperyalizmine karşı duyduğu düşmanlığı ortaya koydu. Osmanlı kuvvetlerinin Trablusgarp’tan çekileceğini öğrendiğinde İstanbul’a giderek, hükümeti Kuzey Afrika’da savaşmaya ikna etmeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Yaşamı boyunca Osmanlıcılık fikrini destekleyerek bu konuda çalışmalarda bulundu. Kanal hareketi sırasında Dürziler'den oluşan 120 kişilik bir gönüllü birliği kurarak başına geçti. 1914-1916 yılları arasında Cemal Paşa’nın çevresinde yer aldı. Yüzlerce Arap soylusunun ve binlerce kişinin Kudüs ve Anadolu’ya sürülmesi, Arap liderlerinin idam edilmesi ve açlığa karşı verilen savaşın kaybedilmesi yüzünden, pek çok suçlamayla karşı karşıya kaldı. 1918 ortalarında Enver Paşa’nın isteğiyle Almanya’ya gitti. İstanbul’a dönerken ordudan kaçan bir grupla birlikte Berlin’e döndü. Oradan İsviçre’ye geçerek, yirmi sekiz yıl sürecek sürgün hayatının ilk yılını burada geçirdi. Daha sonra yeniden Almanya'ya dönerek burada Talat Paşa’nın yardımıyla, Berlin’deki Müslümanları biraraya getirmek için kurulan Şark Kulübü’ne başkan seçildi. 1921 yılında Moskova'ya gitti. 1921'de Cenevre’de yapılan Suriye-Filistin Kongresi sekreterliğinde bulundu. 1920 yılından başlayarak, Arap meseleleriyle ilgili görüşlerini içeren konuşmalarda yaptı. Bunun yanında Türkiye’de kurulan cumhuriyet yönetimine tepki gösterdi. 1923 sonlarında, Fransızları Suriye’den atmak için ortak bir Türk-Arap cephesi kurmak amacıyla İstanbul’a gitti. Ancak Mustafa Kemal Atatürk Türkçe konuşmayan bölgelerde Osmanlı sınırlarını yeniden oluşturma yönündeki fikirlerini kabul etmedi. Bundan sonraki yaşamını Arap-İslam ülkelerinin bağımsızlık mücadelesiyle geçiren Şekip Arslan, 9 Aralık 1946’da Beyrut’ta vefat etti.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.