Osmanlıda Kadın Saltanatı

Yıldıray Kara

Quotes

See All
Hürrem’den farklı olarak Kösem Sultan, siyasi otoriteyi hasekilik döneminde değil oğulları IV. Murat ve İbrahim’in saltanatı sırasında valide sultanlığı döneminde elde etmişti.Hatta torunu IV. Mehmet’in saltanatının ilk yıllarında da bu otoritesini bir müddet sürdürmüştü.
Sayfa 208 - Yeditepe yayınları 2010Kitabı okudu
Safiye Sultan, ilk başlarda kendisine karşı oluşturulan cepheye karşılık kocasının aşkına güvenmekteydi.Ancak bu karşı cepheyi zayıflatmak ve bertaraf etmek için yeterli gelmemekteydi.Bu sebeple harem dışarısından zaten fırsat bekleyenlerce kendisine destek gelmişti.Bunlar içerisinde Hoca Saadeddin Efendi, Şemsi Paşa, Babüssaade Ağası Gazanfer Ağa, Kadızade Şemseddin Efendi, Şeyh Şüca ve Kara Üveys Paşa başı çekmekteydi.Saray dışarısında oluşan bu grubun amacı, Sokullu Mehmet Paşa’yı bertaraf etmekti. Nasıl Sokullu, Safiye Sultan’ın nüfuz kazanmasının kendisine tehlike arz edebileceğini düşünerek karısı İsmihan (Esma Han) ve kayınvalidesi Nurbanu Valide Sultan’ın da içerisinde bulunduğu koalisyona destek veriyor ve yanlarında saf tutuyorsa, dışarıda Sokullu’ya karşı olan bu muhalefet grubu da Safiye Sultan cephesinde yer alıyordu.
Sayfa 75 - Yeditepe yayınları 2010Kitabı okudu
Reklam
Turhan Valide Sultan ile Büyük Valide Kösem Sultan Arasındaki Mücadele
Tahtta küçük yaşta bir çocuk IV. Mehmet, onun naipliğini yapan iktidar hırsı ile yanan ve arzularına ulaşmış ve çocuk padişah üzerinden saltanat yürüten Kösem Valide Sultan, gerçekte devleti yöneten, bütün memuriyetleri rüşvetlerle satan, padişahtan daha padişah gibi davranan ocak ağalarının oluşturduğu “ağalar saltanatı” : devletin yönetim durumu bu şekilde oluşurken Anadolu bu yönetim şekline karşı ayaklanmış ve yeniden bir celali isyanları dönemine girmişti. Memleketin ahvali bu yönde iken saray içinde de kıpırdanmaya başlanmıştı.Ocak Ağaları ve Kösem Sultan iktidarına karşı bir güç ortaya çıkmaya başlıyordu.Bu gücün temsilcisi ise Turhan Valide Sultan olacaktı.
Sayfa 193Kitabı okudu
Valide Sultanlık makamı, Osmanlı Haremi’nin en yüksek mevkiini teşkil etmekteydi. Eğer Valide Sultan hayatta ise, tahta çıkan oğlundan sonra protokolde ikinci sırada yer alırdı. Veliahtlar dahi onlardan sonra üçüncü sırayı teşkil ederdi III. Murad öncesinde padişahın annelerine diğer Müslüman Devletlerde olduğu gibi resmi olarak “Mehdi Ulyâ” veya “Mehdi Ulyây-ı Saltanat” denmekte idi. III. Murad’dan itibaren ise, padişah annelerine resmi olarak “Valide Sultan” denilmeye başlanmıştı. Bu resmi tabir saltanatın ilgasına kadar devam etmişti.
Sayfa 15 - Yeditepe yayınları 2010Kitabı okudu
Safiye Sultan (Hasekiliği)
O dönemde Venedik, dünyanın belli başlı devletlerinden biriydi. Bilhassa deniz gücü hâkimiyeti Osmanlı Devletini yıldırmıştı. Ancak Osmanlı ile Venedikliler arasında bir sulh vardı. Yinede Türk korsanları Venedik gemilerinden ve denizcilerinden hoşlanmazdı ve bilhassa Turgut Paşa bir Venedik düşmanı idi. Türk korsanları iyi istihbaratçılığı
KADINLARIN DIŞ POLİTİKAYA KARIŞMA NEDENLERİ
Kadın Sultanların dış diplomasi faaliyetleri büyük ölçüde III. Murat ile III. Mehmet’in saltanat dönemlerinde yoğunlaşmıştı.Bu dönemde bu diplomatik girişimlerde kadınların aktif olması bazı özelliklerin sonucu idi.Birincil özellik olarak; bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu ile Avrupa Devletleri arasında yoğun diplomatik ilişkilerin başlaması.İkincil özellik; Avrupa hanedanlarında güçlü kadınların bulunması (Fransa Ana Kraliçesi Catherine de Medicis, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth) ve üçüncül özellik ise; Nurbanu ve Safiye Sultan’ın dış politikada etkin olmalarına izin veren muazzam nüfuzları gösterilebilmektedir.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Padişahın annesine Valide Sultan denilmesi resmi olarak ilk defa III. Murat’ın padişahlığı sırasında olmuştur.Daha önceleri padişahın annesi; “Padişah X’in annesi,” veya “Mehd-i Ulya” ya da “Sedef-i Dürr-i Saltanat” gibi deyimlerle anılırdı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.