Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı'da Savaş ve Serhad

Gabor Agoston

Osmanlı'da Savaş ve Serhad Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı'da Savaş ve Serhad sözleri ve alıntılarını, Osmanlı'da Savaş ve Serhad kitap alıntılarını, Osmanlı'da Savaş ve Serhad en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O zamanla birlikte hastalık İtalya, İspanya ve Fransa'da çoktandır biliniyor olsa da illete maruz kalmış Alman paralı askerleri Macaristan'dan dönüşlerinde diğer Avrupa ülkelerine hastalığı yayarak Bohemya, Avusturya ve Almanya'da tifüs salgınlarına neden oldular. Öyle gözüküyor ki, tifüs Macaristan ve Balkanlarda yöresel, endemik bir hastalık olarak bilinmekteydi. Macarlar ve Osmanlıların bu illete karşı bir çeşit bağışıklık geliştirmiş olmaları olasıdır. Macarlar ve Türklerin bu illetten Alman paralı askerleri kadar zarar görmemelerinin bir nedeni aldıkları daha ihtimamli sıhhi önlemler ise diğer bir nedeni de kazanmış oldukları bu göreceli bağışıklık olmalıdır. Illeti bitlerden kapan Alman paralı askerleri, bağışıklıkları olmadığından evvelce etki alanı kısıtlı ve endemik olan hastalığın bir anda epidemik boyutlara ulaşmasına sebebiyet verdiler ve salgın hastalığa binlerce kurban verildi.
Sayfa 200Kitabı okudu
Dönemin sahra doktorlarının betimledikleri üzere Avrupalı paralı askerlerin ordugahlarını teslim alan hijyen yokluğu ilave tehlikeler yaratıyordu. Dokunulmayan çöp ve dışkı her yeri kaplar, insan cesetleri ve hayvan sakatatı zamanında gömülmez veyahut göstermelik gömülürdü. 16. yüzyılın sonunda Macaristan'da sahra tabibi olarak bulunmuş olan Tobias Coberus'un dediğine göre 1598 senesinde Estergon'daki ölü askerler o kadar ihtimamsız gömülmüşlerdi ki kısa sürede kurtçuklar ve haşerat tüm mezarlığı teslim almıştı. Bir sürü sahra tabibi daha sıkı yaşam biçimleri ve intizamlı ordugahları sayesinde salgın hastalıkların Osmanlılara daha az tesir ettiğini vurgulamaktaydılar. Osmanlılar, Alman paralı askerlerine kıyasla, dışkı ve çöplerini dikkatlice gömmekte ve ölülerini daha derine defnetmekteydiler.
Sayfa 199Kitabı okudu