Osmanlı’da Tarih Yazımı ve Kaynak Türleri (Ciltli)

Abdülkadir Özcan
"Bibliyografyada sadece XVII.yüzyılın değil, bütün Osmanlı tarihinin en büyük eseri olan Keşfü'z-zunûn bu asırda kaleme alınırken; seyahatnâme türünde ise dünyanın en büyük eseri sayılabilecek Evliya Çelebi Seyahatnâmesi telif edilmiştir."
Sayfa 91 - Kronik KitapKitabı okudu
"İstanbul'un fethini müteakip tarih yazıcılığında canlanma olmuş, ilk standart dünya ve Osmanlı tarihi yazma denemeleri bu dönemde yapılmıştır."
Sayfa 2 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
"Osmanlılarda coğrafyacılık Semerkant ve Herat ekollerinin etkisiyle XIII.yüzyıl coğrafyacılarından Zekeriyya Kazvînî'nin (ö.1283) Acâibü'l-mahlûkat adlı eserinin çevirileriyle başlamıştır."
Sayfa 28 - Kronik KitapKitabı okudu
"Mensur destan türü eserlerin güzel bir örneğini veren Ebülhayr-ı Rûmî XV.yüzyılda yaşamış ve Şehzâde Cem'in emriyle Sarı Saltuk'un efsanevî hayatını derlemiştir."
Sayfa 24 - Kronik KitapKitabı okudu
"1402 Ankara Savaşı'ndan sonra başlayan zihniyet değişikliği tarih yazımına da yansımış, özellikle Oğux boyunun üstünlüğü tezine dayalı bir anlayış kabul görmüştür."
Sayfa 16 - Kronik KitapKitabı okudu
Ahmet Vefik Paşa
ilk Türkoloji çalışmalarını da Ahmet Vefik Paşa'nın başlattığı kabul edilir.
Sayfa 210 - Kronik Yayınları
Reklam
"Osmanlı Devleti'nin siyasî ve askerî yönden çözülme sürecinin daha belirgin olarak ortaya çıktığı XVII.yüzyılda, ıslahata ve bu vesileyle devlet teşkilatına dair yazılmış eser sayısında artma olmuştur."
Sayfa 133 - Kronik KitapKitabı okudu
"Ahmed Resmî Efendi Halîkatü'r-rüesâ'da ilk defa reisülküttapların, Hamîletü'l-küberâ'da ise dârüssaâde ağalarının tarihçe-i hayatlarını vermiştir. Hafid Efendi'nin Sefinetü'l-vüzerâ'sı ise kaptanıderyalara dair ilk müstakil eserdir."
Sayfa 6 - Kronik KitapKitabı okudu
"Osmanlı tarih yazımında II.Bayezid devrinin müstesna bir yeri vardır. Zira ilk standart Osmanlı tarihleri bu dönemde yazılmış, böylece Osmanlı tarih yazımının klasik devri başlamıştır."
Sayfa 28 - Kronik KitapKitabı okudu
"Osmanlı'dan günümüze ulaşan ilk standart tarihler, kuruluştan bir buçuk asır kadar sonra kaleme alındı. Başta Âşıkpaşazâde olmak üzere, daha sonraki tarihçilere kaynaklık eden fakat günümüze ulaşmadığı bilinen Yahşi Fakih'e ait Menâkıb-ı Âl-i Osman ilk Osmanlı tarih kaynağı sayılabilir."
Sayfa 1 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
"Amcazâde Hüseyin Paşa'nın sadrazamlığı zamanında (1697-1702) Dîvân-ı Hümâyun'a bağlı gerçek anlamda resmî devlet tarihçiliğinin başlamasıyla bu göreve ilk getirilen kişi Naîmâ Mustafa Efendi olmuştur."
Sayfa 151 - Kronik KitapKitabı okudu
İlk Türk devletleri için Çin kaynaklarının önemi gibi, Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılları, hatta ilk 150 yıllık dönemi için de Bizans, Arap, Selçuklu ve Timurlu kaynaklarının da ehemmiyeti büyüktür. Osmanlı'da ilk Türkçe menâkıb ve destan türü eserler 1402 Ankara Savaşı sonrasında başlayan Fetret Dönemi'nde ortaya konulmuştur.
Sayfa 1 - Kronik Kitap
"İslâm tarih yazımı anlayışının devamı niteliğinde olan Osmanlı tarih yazıcılığı şüphesiz devletin gazâ anlayışına uygun olarak başlamış ve gelişmiştir."
Sayfa 13 - Kronik KitapKitabı okudu
Bir rivayete göre Bitlisî II. Bayezid'e eserinin İbn Kemal tarafından Türkçeye tercümesini münasip görmüş, onun gibi birinin ilmiyeye sülûkünün hasetten dolayı olduğunu, asıl yerinin padişahın yakınında "ehl-i tevârîh" olması gerektiğini ifade etmiş, fakat bu tercüme gerçekleşmemiş, daha sonra Sultan Bayezid belki İdris'in telkiniyle İbn Kemal'i Türkçe bir tarih yazmakla görevlendirmiştir.
Sayfa 33 - Kronik Kitap
XVI. yüzyılda deniz coğrafyasıyla ilgili olarak ünlü denizci Kemal Reis'in yeğeni olan Pîrî Reis'in Kitâb-ı Bahriyye'sinin büyük değeri vardır. Çekirdekten yetişme olup 1547 yılında Hint kaptanlığına getirilen bu denizci Portekizlilere karşı bazı başarıla elde etmiş, ancak bazı sebepler yüzünden donanmayı Basra'da bırakıp Kahire'ye dönmüştür. Onun bu icraatı aleyhine bir propagandanın başlamasına sebep olmuş ve Pîrî Reis 1553 yılında padişahın emriyle katledilmiştir. Pîrî Reis 1521-1526 yılları arasında birkaç defa kaleme aldığı Kitâb-ı Bahriyye adlı eserini Kanuni Sultan Süleyman'a takdim etmiştir. Burada Anadolu ve Adriyatik dâhil bütün Akdeniz sahilleri hakkında çok kıymetli bilgiler vermiştir. Özellikle Akdeniz için adeta bir limanlar rehberi olan eser günümüz için dahi değerli bir deniz kılavuzu olma özelliğini korumaktadır. Kitâb-ı Bahriyye daha sonra bu vadide yazılmış eserlere kaynaklık etmiş, 1645 yılında Kâtib Çelebi tarafından birçok harita ve bilgi ilâveleriyle Müntehab-ı Bahriyye adıyla kısaltılmıştır. Bu eser Fikret Sarıcaoğlu tarafından yayımlanmıştır (İstanbul 2019).
Sayfa 87 - Kronik Kitap
Resim