Hakk'a karşı aczini bilmek, küçülmek demek değildir. Hakk'ın yanında Hakk'ın büyüklüğünü teslim etmektir. O'na teslim olanı gayrı kim esir alabilir ki?
Mübarek kitabımız Kur'an-ı Kerim "Oku!" ayeti ile başlar.
Okumaktan maksat bilmek, öğrenmek ve öğrendiklerinle amel etmektir... Yoksa kuru kuruya okumak nice okumaktır bilesin...
Her şey aslına döner bir gün. İnsanlar toprağa döner. Toprağa kavuşur. İnsan topraktan yaratılmıştır. Denizde olan yine denize döner. Görmez misin ki kayalara, kıyılara daima başını çarpan deli dalgalar geri dönerken aslına dönmeyi kabullendiği için sakindir. Hırçınlığından eser yoktur.
Anadır sezer. Anadır bilir. Anadır görmese bile görür. Evladın değişen hallerini okur. Nice kördüğümleri çözer... Anadır, acıyı bal eyler, koruktan pekmez yapar, anadır oğlunun gözündeki pırıltıyı da karanlığı da bilir. Hisseder...
İnsanın içine endişe düşerse, uykusu kaçar hey oğul. Rahat oturamaz. Uyuyamaz. Güven insanı huzurlu kılar. Endişe ise insanı düşündürür. Dalgınlaştırır. Huzur bırakmaz. Bıçak sırtında hisseder insan kendini.
"Yarabbi, senden geldik yine sana döneceğiz. Sen Kâdir-i mutlaksın. Rahimsin. Kerimsin. Bize yardım eyle. Hz. Muhammed'in (sav) yüzü suyu hürmetine; üçler, yediler, kırklar hatırına; erenler, pirler, abdallar adına yardım eyle. Amin...”