O şehrin felek-veş iki kutbu var N'ola rif'ati olsa gerdun-medar Birisi enis-i dil-i aşıkan Birisi sezayi-i mu-ciz beyan Ziyaret edip ibtida anları Sevindim görüp tekyede canları Cenab-ı Enis'in alıp himmetin İşitdim Sezayi ile sobetin Cihanın gamından bulup rahatı Ederlerdi kabr içre can sohbeti Gam-ı alemi terk edip bizlerle Komşular sözü ikisi bir yere Alıp neş'esin alem-i vahdetin İçerlerdi camın dem-i vahdetin Dedim bana bir cam Allah için Derunumdaki ateşin ah için Dediler bu mey-hanenin badesi Zarardır içilmez susuz sadesi Şirişk olmayınca içilmez o mey Katılmaz o sahbâya bir başka şey Alıp bu peyâmı hemân ağladım Bakın hâlime karalar bağladım Dedim bir gün olsun zahîrim olun Dem-i vâ-pesîn dest-gîrim olun Dediler kim ikrârına kıl sebât Erenler verir sana âhir necât Dedim Hak te’âlâ muhakkak ide Kapınızda ‘abd-i muvaffak ide ‘Aceb zâtlar pîr-i dergehleri Gedâ sûretinde idi şehleri Edip her biri ile ‘aşk u niyâz Du’a etdiler ol iki ser-firâz Kabûl eyledim lütfu himmetlerin Penâh eyledim bâb-ı devletlerin Ziyâret edip bunları ibtidâ Selîmiyye’de zuhru etdim edâ