"Bizans" genellikle 16. yüzyılda Alman hümanisti Hieronymus Wolff'un kullanıma soktuğu terimdir. Bu şehrin sakinleri ve Bizans'ın çağdaşları, bu ülkeye ve imparatorluğa "Bizans" demezlerdi.
"Ama bir başka gerçek daha var. Kösem Sultan'ın ölümüyle, şehirdeki 10 bini aşkın fukaranın o gün aç kaldığı ortaya çıktı. Valide geniş ölçüdeki vakıf ve imaret sistemiyle şehrin fakir fukarasını doyuruyor, fakir kızların çeyizlerini yapıyordu. Bizzat haremdeki kızların dolgun bir çeyizle evlendirilmesinde onun payı vardır. Bizim bugün okuduğumuz Kösem'in aksine, devrinde birçok insanın ona ağladığı açıktır."
"Oportünist (duruma göre davranan) bir politika güttü. Ağaların ve ulemanın dalkavuk olanını tatmin etti. Bunun için kesenin ağzını açmaktan çekinmedi. Kesenin ağzını açmak için de rüşvetine meşru bir sebep gösterdi. Devleti ve asayişi ancak bu sayede tutuyordu, çünkü paşmaklık denilen hasların gelirleri bu mekanizmayı beslemeye yetecek gibi değildi. Kösem tayinlerden aldığı rüşvet ve hediyelerle sandığını dolduruyor ve ondan sonra onu askerin başındakilere, ulemaya dağıtıyordu."