Kitap, Osmanlı'ya, mimarisine, kültürel hayatına, eğitim hayatına ve özellikle İstanbul'a ve İstanbul yaşamına hızlı bir bakış sunuyor, okuyucuyu bir zaman tünelinden geçmişcesine, geçmişin Osmanlı'sının hareketli koridorlarında dolaştırıyor.
Yine Osmanlı döneminde bab-ı alinin ve saltanat törenlerinin önemi, bu törenlere gösterilen dünya çapındaki değer, dolayısıyla Osmanlının bütün dünyaya hükmeden yapısı okuyucuya aktarılmış.
Kitapta ilgi çekici bir konu şahsımca mahalle kavramıdır. Mahelleler birer sosyal yaşam alanları olup, mahalle sakinleri arasında sıkı sosyal kültürel ve ekonomik yardımlaşmadan bahsediliyor. Örneğin, mahallede yetişen bir çocuk bütün mahallenin çocuğu olduğu gibi, bu çocuğun eğtiminden, yaşamından iş bulmasına kadar pek çok konudan bütün mahalle sorumlu olabiliyor. Bu kadar sıkı bir mahalle kültürü olan toplumda da mahalle içindeki insanların başka bir mahalleye gitmeleri veya farklı mahallelere taşınmaları oldukça nadiren rastlanan bir olay olarak ortaya çıkıyor.
Diğer bir ilginç noktaysa İstanbul'un tarih boyunca şehir dışına bağımlı yaşayışı, özellikle o dönemlerde balkanlara ve doğu avrupa coğrafyasına, tarım ve hayvancılık ürünleri açısından bağlılığı ve İstanbul hayatına bu ekonomik hareketin etkileri incelenmiş.