Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak
Jürgen HabermasOldest Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak Quotes
You can find Oldest Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak quotes, oldest Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
'İnsanlık' ideolojik açıdan amaçlı kullanılabilen bir araçtır.
Devletin para gereksinimi, özel olarak oluşturulmuş vergi sistemiyle karşılanır.
Sayfa 17Kitabı yarım bıraktı
Hukuk etik-siyasi sorunlara müdahale ettiği zaman, kişisel yaşamın biçimlenmesini sağlayan yaşam tarzlarının dokunulmazlığına el atmış olur. Bu durumda, —ahlaksal yorumlamalar, pragmatik değerlendirmeler ve pazarlık edilebilen çıkarların yanı sıra— özneler arası paylaşılan fakat kültüre özgü olan ananelere bağlı sert değerlendirmeler gündeme gelir. Tüm hukuk düzenleri genelde de "etik yüklüdür"; çünkü aynı anayasal ilkelerin evrenselci içeriğini farklı yorumlar — milli tarihin kazandırdığı deneyimler ve tarihsel üstünlüğe sahip anane, kültür ve yaşam biçimleri burada rol oynar. Resmi dil, yaygın eğitim ve öğrenim programları, kilisenin ve dini topluluklarının statüsü, ceza hukuku normları (örneğin kürtaj) gibi, ayrıca, ailenin ve evlilik tarzı ortak yaşamların konumunu, güvenlik standartlarının kabulünü ya da özel ve kamusal yaşam biçimleri arasındaki sınırı işleyen daha az önemdeki meseleler gibi kültürel duyarlılıktaki konular, genelde yalnızca tarihsel nedenlerden dolayı üstün olan bir çoğunluk kültürünün etik-siyasi öz-kavrayışıyla biçimlenir.
Sayfa 53 - Dahil Etmek — Benimsemek mi, Yoksa Tepliliğe Sokmak mı?Kitabı okudu
Ulus devletler aslında, birbirinden ayrı yaşayan etnik grupların barışçı yolallarla tek tek devletleşmesiyle değil, komşu bölgelere, soylara, altkültürlere, dil ve din topluluklarına sirayet ederek ortaya çıkmıştır. Yeni ulus-devletler de genelde, asimile edilmiş, baskı altına alınmış ya da marjinalleştirilmiş "alt-haklar" pahasına oluşmaktadır. Etno-milliyetçi anlayışlarla oluşan yeni ulus devletler ise, neredeyse her zaman kanlı saflaştırma törenleriyle gerçekleşmiş ve yeni azınlıkları her zaman baskı altına almıştır. Bu, 19. ve 20. Yüzyıl'ın Avrupası'nda, iltica ve ülke dışına çıkarma, yoğun göç, hakların elinden alınması ve —soykırıma kadar varan— fiziksel yok biçiminde korkunç izler bırakmıştı.
Sayfa 50 - Dahil Etmek — Benimsemek mi, Yoksa Tepliliğe Sokmak mı?Kitabı okudu
Terminolojiler sanıldığı kadar masum değildir; belirli bir anlayışı dikte ederler.
Sayfa 37 - Dahil Etmek — Benimsemek mi, Yoksa Tepliliğe Sokmak mı?Kitabı okudu
Demokratik anayasal devlet,düşüncesi itibariyle,halkın bizzat istediği ve onun özgür iradesiyle meşrulaştırılmış bir düzendir
Sayfa 20Kitabı yarım bıraktı