Sovyetlerin yıkılmasından sonra, sosyalist tarihyazımının özü olan sınıfsal bakış ve emek eksenli yaklaşım itibarsızlaştırıldı; onun yerine, tarihe, özgürlük, merkez-çevre, kimlikler gibi maddi temeli olmayan, idealist öğeler tıkıştırıldı. Sovyetlerin çöküşüyle hâlâ tam anlamıyla hesaplaşamamış olan sol tarihyazımı, boynunu büktü ve bunları