Bir 'Söyleşi' de denk gelmişti yolumuz. Cigerxwîn'in, Ahmed-i Xane'nin torunları diye selamlamıştı bizi zarifçe. Sonra uzun uzadıya Ömür Hanım'ı konuşmuştuk. Hiçbir şekilde egosu olmayan, öyle babacan, öyle sevecendi ki o salondan ayrılan herkesin yüzünde kocaman bir tebessüm vardı.
Acının şairi "Şükrü Erbaş". Şiirlerini ayrı, denemelerini ayrı severim. Belki de ortak acılarımızı yazdığı için, her okuyan, dinleyen kendi acısını bulduğu için bu kadar seviliyordur. Otların Uğultusu Altında kitabını da çok beğendim. Sadece bir iki cümle vardı hoşuma gitmeyen, benim düşünceme ters olduğu için hoşlanmadım. Onun dışında bütün şiirler birbirinden güzel. Bir ara bütün kitabı alıntılayacağımdan korktum :) ben severek okudum . Şiir severlere tavsiye ederim.